Sinan AYDIN'ın haberi...

RADARHABER / ERZURUM 

40 yılı aşkın süredir Dadaş folklor kıyafetini üzerinden çıkarmayan Dadaş Necati lakaplı Necati Tutaş’ın verdiği röportaj, izlenme ve paylaşım rekorları kırıyor...

Erzurum’da giydiği Dadaş kıyafetini 40 yıldan fazla bir zamandır üzerinden çıkarmayan aynı zamanda Kore Gazisi Dadaş Necati lakaplı Necati Tutaş, verdiği bir röportajla Türkiye’nin konuştuğu bir isim oldu. Çünkü Dadaş Necati, Kore Savaşı'nda tellerin üzerinde yürüyen, Celal Bayar'a su verdiği için komutanı tarafından dört dişi kırılan, Menderes'in idamını gözyaşları içinde izleyen, 40 yıl para almadan müezzinlik yapan bir Erzurum beyefendisi idi. Dadaş kıyafetlerini bir gün ble üzerinden çıkarmayan belki birine lazım olur diye gül kokulu çift mendille gezen Necati Tutaş, Erzurum’un mihenk taşlarından ve yaşayan tarihlerinden birisi.

HAYATI BOYUNCA BAR KIYAFETİNİ ÜZERİNDEN ÇIKARMADI

Dadaş Necati Tutaş, muvazzaf asker babanın çocuğu olarak Erzurum'da doğdu. Yokluk yıllarını yaşadı. Erzurum kültürü ile büyüdü. Dinlemeye doyum olmayan yanık sesi ile birçok gazel okudu. 40 yıl para almadan bu güzel sesi ile camilerde müezzinlik yaptı. Özellikle ramazan ayında teravihlerde İşfe Lenâ ‘yı okuduğunda cemaati mest ederdi. Dadaş Necati aynı zamanda çok iyi bar oynardı. Hayatı boyunca bar kıyafetini 40 yıla aşkın bir süredir hiç üzerinden çıkarmadı. Giyimi, söylemi, yiğitliği, kibarlığı ve efendiliği ile Necati Tutaş namı diğer Dadaş Necati, Erzurumluların sevgisini kazanmış bir isim. Bir dönem Cumhuriyet Caddesinde Kuşkay binası karşısında bulunan İş Bankası bitişiğinde küçük bir büfe işletirdi.

CELAL BAYAR’A SU VERDİĞİ İÇİN KOMUTANI DİŞLERİNİ KIRDI

Dadaş Necati’nin Yeni Şafak gazetesine verdiği bir röportajda anlattıkları, internette tıklanma ve paylaşım rekorları kırıyor. Kore savaşını, dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile yaşadıklarını, Adnan Menderes’in idamını kendine has etkileyici üslubu ile dile getiriyor, Necati Tutaş. Kore Savaşı'nda tellerin üzerinde yürüdüğünü, Celal Bayar'a su verdiği için komutanının dört dişini kırdığını, Menderes'in idamını gözyaşları içinde izlediğini ve 40 yıl para almadan müezzinlik yaptığını anlatıyor kendine has üslubu ile dadaş amca.

“ERZURUM DÜŞENİN YANINDADIR”

Giyimi, söylemi, yiğitliği, kibarlığı ve efendiliği ile Dadaş Necati (Necati Tutaş), şöyle anlatıyor Dadaşlığı ve Erzurum’u: Dadaşlık bir nevi mezhep gibi. Bu mezhebin ibadetleri; iyi silah kullanmak, güzel cirit oynamak, milli oyunları iyi bilmek ve paraya ehemmiyet vermemektir. Mezhepte en esaslı iki akide; kimseden korkmayacak ve kimseyi öldürmeyeceksin. Korkmak en büyük ayıp, öldürmek ondan daha ayıp. Kavga ister değnekle, ister hançerle, ister silahla yapılsın; kafa, göğüs, karın gibi öldürücü yerlere vurulmaz. Maksat; hayat değil galebedir. Yiğitsen; yen. Hatta yenil, gene öylesin. Öldürdünse; yenemedin, yiğitliği lekeledin. Sonra, dadaşlık kanunu mucibince hasımla çarpışırken, silahta denklik lazım. Yumrukla gelene değnekle, değnekle gelene taşla, hançerle gelene tabanca ile karşı koyamazsın. Üstünlüğünü kendinde bulacaksın, silahta değil”. 

İŞTE O RÖPORTAJ...