Soner İSTANBULLU'nun haberi...

RADARHABER / ERZURUM  

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Gökhan Çetinsaya, Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde "Büyüme, Kalite, Uluslararasılaşma: Türkiye Yükseköğretimi İçin Bir Yol Haritası" isimli raporu açıkladı. 222. Üniversiteler Arası Kurul Toplantısına katılan YÖK Başkanı Çetinsaya hazırlamış olduğu raporda en önemli kısmın doktoralarla ilgili olan bölüm olduğunu belirtti. 222. Üniversiteler Arası Kurul Toplantısı Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Müzik Öğretimi Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencileri tarafından verilen dinleti ile start aldı. Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sadi Çögenli, üniversite kütüphanesinde nadir bulunan eserlerin tanıtımını yaptı. Çögenli, Seyfettin Özege koleksiyonu hakkında bilgi verdi, dijital ortamda kitap temin edilmesini anlattı.

"DOÇENTLİK SINAVI DİJİTAL ORTAMA AKTARILDI"

Üniversitelerarası Kurul Başkanı ve Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu ise akademisyenlerin özlük haklarının önemine değindi. İbicioğlu, “Doçentlik sınavlarını kurumsal olarak dijital hale aktarmış bulunuyoruz. Üniversitelerdeki çalışan akademisyenlerin özlük haklarını kalifiyeli öğretim elemanlarını tutmak için ekonomik durumlarının son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki yılları içerisinde üniversite eğitimi değişime uğrayacak. Örgün eğitim yerine internet tabanlı eğitim olacak. Sürdürülebilir rekabeti sağlayabilmek amacıyla bunu yapmamız gerekiyor. Uzaktan eğitim konusunda daha fazla program göndereceğiz. Türkiye’nin geleceği bu programda gizlidir.” dedi.

AVRUPA’NIN EN BÜYÜK GÖZLEM EVİ

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Erzurum’un eğitim ve kültür dünyasına sunduğu katkıların bugün Atatürk Üniversitesi ile devam ettiğini söyledi. Sağlık alanında ileri noktada olduklarını ifade eden Rektör Koçak, şöyle konuştu: "Üniversitemiz yaz ve kış okulları adı altında yabancı öğrencileri ağırlıyor ve kültürümüzü tanıtıyoruz. Sağlık alanında da sadece ülkemiz değil komşu ülkelere de hizmet vermekteyiz. Hastanemizde organ nakli, kemik iliği, tüp Bebek, modern robotik eczane gibi birimlerimiz dikkat çekenlerdendir. Uzaktan öğretim merkezimiz 2 yıldır zorunlu dersleri veriyor. Merkezimiz bazı yüksek lisans ve sertifika programlarını da yürütmektedir. Astronomi ve uzay bilimi alanında Doğu Anadolu Gözlem Evi Projesi, teleskop ihalesine çıkmıştır. Gözlem evimiz Avrupa’nın en büyük gözlem evi olacak.” Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak ise şunları dile getirdi: “Son dönemde akademisyenler ve yöneticilerde bu milletin dertleriyle ilgilenmelerini görünce gelecekten ümidimiz artmaktadır. Medeniyetimizin tanımadığı medeniyetlere ışık tutacak bir eğitimi gerçekleştirecekleri için teşekkür ediyorum. Erzurum Tanpınar’ın ifadesi ile 50 cami 32 medrese ile 32 medrese üniversite demektir. Atatürk Üniversitesi bu boşluğu dolduruyor. Üniversiteler kuran şehirde bulunmaktan ben de gurur duyuyorum.”

200 SAYFALIK YOL HARİTASI AÇIKLANDI

Çetinsaya 222. Üniversiteler Arası Kurul Toplantısında 200 sayfalık yol haritası raporunu açıkladı Çetinsaya “Türkiye Yüksek öğretiminin yeniden yapılandırılması için planlanan bu rapor 2023 hedeflerini de göz önüne alarak bir çözümleme çalışması ve yol haritası çalışması ortaya çıktı. Bu çalışmada bütün kollara odaklanmak yerine 3 temel stratejik alanda çalışma yaptım. Türkiye’nin 2023 hedefleri bakımından ve Türkiye’nin gelişimi bakımından odaklanmamız ve politika üretmemiz gereken 3 temel konu üzerinde görüşlerimi ve sonuçlarını bütün kamuoyu ile paylaşıyorum. Bu 3 temel başlık, nicel büyümeden niteliksel büyümeye nitelikli akademik insan kaynağının geliştirilmesi ve uluslararasılaşma başlıkları altında sunulmuştur. Birinci stratejik hedef olarak ben büyüme konusunu inceliyorum. Büyüme konusunda bir kere şunu görüyoruz bütün dünyada ikinci dünya savaşı sonrasında yüksek öğretim okullaşma ve okullaşma oranında gerçekten olağanüstü bir büyüme var tabi bu küreselleşmenin oranı ile alakalı. Türkiye’de bu süreç 1980’lere kadar geride kalmakla birlikte 1980 sonrasında hızlı bir büyümeye dönüşüyor. Ve gerçektende özellikle son 10 yılda olağanüstü sonuçlarla karşılaşıyoruz. 1950’lerden itibaren bütün boyutlardan okullaşma oranlarımız çarpıcı ama Yüksek Öğretim alanında ki gelişmeler özellikle son yıllarda çok belirgin. Şu anda 2013 yılı istatistik rakamları itibarı ile yüzde 75’e çıktık. Gayri resmi istatistiklere göre ise yüzde 80 / 85 oranlarındayız. Bu oranlar bizi dünyada da önemli bir konuma getiriyor. Dünya ülkelerdi ile de kıyaslandığında. Türkiye’nin yüksek öğretimde ki büyüme oranı öğrenci sayısında ki büyümeler dünyada bizi önemli bir yere taşıyor. İngiltere Fransa gibi Ülkelerin bürüt okullaşma seviyesini yakalamış ve hatta geçmiş durumdayız. Türkiye önce dezavantajlı bir durumdayken son 10 yılda Türkiye ciddi bir yükselişe geçiyor. Türkiye son yıllarda ki atılımları ile zaten nüfus oranları ile gayet önde ama çin ve Amerika birleşik devletleri gibi kıtasal büyük Ülkeleri çıkarttığımızda zaten bütün o OECD Ülkeleri arasında ve dünyada çok iyi durumda. Peki artık büyümenin sonuna geldik mi? Türkiye’nin gerek demografik yapısı gerekse küresel dinamiklere baktığımızda bu büyümenin devam edeceğini görüyoruz. Bir kere demografik yapımız gereğince devam etmek zorunda. Demografik yapı penceresi 2050’ye kadar açık kalacak. Bu ne demek? Önümüzde ki 30 yılda en az bir çağ nüfusumuz 1 milyon 250 milyon olacak. Bu tarihten sonrada 1 milyon seviyesinde bu sayı devam edecek bu bir kere başlı başına büyümenin devam edeceğini gösteriyor. Birde 12 yıllık zorunlu eğitim faktörü var şu anda 850 bin kişi mezun oluyor. 12 yıllık zorunlu eğitimle birlikte artık bütün çağ nüfusu liselerden mezun olacak ve bu sayede 1 milyon 250 bin kişi üniversite kapısına gelecek ve yine bizim büyümeyi düşünmemiz gerekiyor. Hayat Boyu Öğrenme çok önemli bir duruma geliyor. insanların yaşamı boyunca yeni mesleklere yönlenmesini gündeme getiriyor. Şu anda açık öğretim fakültelerimizde ikinci diploma dediğimiz Hayat Boyu Öğrenme programları sistemin yüzde 10’unu oluşturuyor. Hayat Boyu Öğrenme meselesi büyüdükçe sisteminde nasıl büyümeye devam edeceğini görebileceğiz. Bu büyümenin yanında geldiğimiz nokta nedir diye soracak olursak. 200 sayfalık rapor incelendiği de bunu görmemiz mümkün. Şu anda 5 buçuk milyon öğrencimiz var. Ön lisansın yüzde 32’si Lisansta Yüzde 62’si Lisansüstünde ise Yüzde 6’sı okuyor. Ön lisans yükünü çektiğimiz üniversitelerimiz de araştırılarak raporda yer verildi. Aynı şekilde ikinci öğretim konusunda da aynı tablo var bununda yükünü 21 üniversite çekiyor. Özellikle 1992 kuşağı dediğimiz üniversitelerimiz hep ikinci öğretim yükünü ve önlisans yükünü sırtlamış görülüyor. Bu da onların performans sıralanmalarını aşağıya çakan bir durum. İstatistiklerin ayrıntılarına girdiğimizde 2 milyon küsün açıköğretim öğrencisinin kayıtlı bulunmalarına rağmen ders kaydı yaptırmadıklarını görüyoruz. Bunlarında açık öğretim öğrencileri arasında yüzde 40 seviyesinde. Bunu da dikkat çekilmesi konusunda bir durum” dedi.Atatürk Üniversitesi A Salonunda gerçekleştirilen 222. Üniversitelerarası Kurul Toplantısında hazırladığı raporu açıklayan YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya raporu içerisinde 3 ana başlığa ayırdığı konular arasında hayata geçirilecek en önemli konu olarak 2 madde olan doktora ve yayınlar hakkında ki çalışması olduğunu belirtti. Çetinsaya Dünyada doktora alanında ki öğretim sıralamasında oldukça geride olunduğunu belirterek bu oranın dünya sıralamasında önemli bir yere sahip olana dek çalışmalar yürüteceklerini belirtti. Raporu toplantıya katılan öğretim üyeleri ile paylaşacak olan Çetinsaya öğretim üyelerinin görüş ve önerileri ile yönünün belirleneceğini belirtti. YÖK Başkanı Çetinsaya www.yolharitasi.yok.tr internet adresinde de herkesin raporun incelemesini ve görüş ve önerilerini bildirmesini istedi.