Sinan AYDIN'ın Haberi... 

RADARHABER / ERZURUM 

AK Parti Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, Erzurum’da görev yapan basın mensupları ile kahvaltını basın toplantısında bir araya geldi. Milletvekili Ilıcalı, Erzurum’un önümüzdeki yıl tramvaya kavuşacağını belirtip, “ Erzurumluları 2019’dan sonra bu tramvaya bindireceğiz” sözünü verdi.  2026 Kış Olimpiyatları süreci ile ilgili açıklamalarda da bulunan Ilıcalı, Türkiye gündemine oturan İstanbul’a Taksi A.Ş. tasarısı ile ilgili de ayrıntıları anlattı.

“ERZURUMLULARI 2019’DAN SONRA TRAMVAYA BİNDERECEĞİZ”

Konuşmasına Erzurum için önümüzdeki yıl tramvay projesinin hayata geçirileceği müjdesini vererek başlayan Milletvekili Mustafa Ilıcalı, “ Bu tramvay yaklaşık 19 kilometre. 1 katrilyon. Bakanlar kurulu kararı alındı. Allah’ın izni ile 2019’da güzel bir planlama ile beraber 2019’dan sonra Erzurumluları bu tramvaya bindireceğiz. Çok katkısı olacak. Hava kirliliği yönünden.  Olimpiyat şehrine yakışan bir iş. 3 tane Büyükşehir dışında Bakanlığın imza attığı tek iş oldu. Erzurum için hava kirliliği son derece önemli. Erzurum’da hava kirliliği var açık gerçek. Gerek kömürden, gerekse doğalgaz kullanıp faturası çok geldi diye kömüre dönenlerin kömür yakmasından dolayı. Trafikten de hava kirliliği oluyor. Buna yüzde 50 destek. Bunun içinde hava kirliliğine tramvay çözüm. Hava kirliliğini nasıl kaldıracağız? işte uçaklar inmedi. Başta sayın Recep Akdağ olmak üzere diğer Vekillerimize de selam olsun. Şu anda chat3 sistemine geçtik. En kötü hava şartlarında bile uçak inecek. Hava kirliliği karın yağışını da azaltıyor. Biz artık havaalanındaki sorunu çözeceğiz ama şehir içinde de hava kirliliğini azaltmamız lazım. Bunun için proje hazırlandı, kalkınma bakanlığına sunduk” dedi.

“BEN 2026 KIŞ OLİMPİYATLARINA KAFAYI TAKTIM”

Daha sonra 2026 Kış Olimpiyatları ile ilgili süreci açıklayan Milletvekili Ilıcalı, Erzurum’un 2026 Kış Olimpiyatlarını yapması halinde dünyada marka bir şehir haline geleceğini ifade etti. Ilıcalı, şunları söyledi. “ Bizi heyecanlandıran 2026 kış olimpiyatlarına ben kafayı taktım. 2026 için yoğun bir çalışma yaptım, program hazırladık Cumhurbaşkanımız Erzurum’a geldiğinde, meydandan dünyaya duyurdu.Sonuçta 1 Mart’a kadar başvuru yapmamız lazımdı. Cumhurbaşkanımız noktayı koydu, ‘başvuracağız’ dedi, başvurduk. Sporla ilgilenen herkes Erzurum’u tanıyor kış sporuyla ilgilenenler daha çok ilgililer. Ben önceden Atlanta’ya gittiğimde Türkiye’yi tanımıyorlardı bir tek İstanbul’u tanıyorlardı. Bugün ama Türkiye her yerde tanınıyor Erzurum’da daha çok tanınacak marka bir şehir haline geleceğiz.”

“ERZURUM OLİMPİYATLARA İLK KEZ EV SAHİPLİĞİ YAPACAK”

Türkiye’nin eğer kazanırsa Erzurum’un olimpiyatlara ilk kez ev sahipliği yapacağını bu sebepden oldukça önemli olduğunu ifade eden Ilıcalı, “Yarışacağımız ülkeler İsveç, İsviçre, Avusturya, İtalya, Kanada ve Japonya tam 6 ülkeyle yarışacağız bizim ismimiz duyuldu. Japonya ve Kanada hariç Avrupa ülkeleriyle yarışacağız ve bu ülkelerden 5 tanesi eğer alırsalar ikinci kez yapacağız bunu ilk yapacak ülkeler ise Kanada ve Türkiye dolayısıyla bu bizim için çok önemli” şeklinde konuştu. Ilıcalı, basın mensuplarından ricasını ise şöyle açıkladı: “ Şimdi sizden ricam şudur. Burada önemli olan şu. Mayıs ayı içerisinde bir teknik komite gelecek. Neye bakacak. Halk bunu istiyor mu? Basın bu olaya nasıl bakacak? Vatandaşın görüşü ne? Benim o şehirlerden (olimpiyat yapan şehirler) ne eksiğim var?

Anket yapılmış. En beğendiğiniz proje ne olur demişler, 2026 kış olimpiyatlarını halk birinci yapmış. Demek ki vatandaş basın aracılığı ile duyuyor. İkinci sırayı tramvay almış. Bizim Mayıs’ta gelecek 11 kişilik heyete hazır olduğumuzu göstermemiz lazım. Gelip diyalog yapacaklar, halkla, siyasilerle…

Gidip bir rapor verecekler. Eylüldeki toplantıda 7 adayı kısaltacaklar. Bizim burada elenmememiz lazım. Size yalvarıyorum Erzurum adına yalvarıyorum. Dolayısıyla medya olarak Erzurum medyası olarak Mayıs ayında gelecek teknik ekibe diyalog sürecinde nasıl katkıda bulunuruz. Bunu sizden istirham ediyorum. Kafa yorun bir takım şeyler geliştirin.”

İSTANBUL’DA UBER KAVGASINA KARŞI YERLİ VE MİLLİ TAKSİ

Ilıcalı, İstanbul’da taksicilerin ‘yasadışı taşımacılık yapıldığı’ gerekçesiyle büyük tepki gösterdiği ‘Uber’ kavgasına çare arandığını da ifade ederek hazırladığı tasarının ayrıntılarını da anlattı: Ilıcalı, açıklamalarına şöyle devam etti: “ “İnsanların kazıklanmayacağı, herkesin mutlu olacağı yerli ve ‘milli’ taksi sistemini meclise sunacağız. İstanbul’daki Uber- taksici kavgasının arka planında, 30 milyar liralık plaka kavgası var. Yıllık cirosu 5 milyar liraya ulaşan taksiler, bu pazarda rakip istemiyor. Şimdi taksici, plaka kirası ve işletme maliyeti düşülünce para kazanmak için ayda 14 bin lirayı aşmak zorunda. Taksiciler, Uber’i vergisiz ve haksız kazanç elde etmekle suçlarken, taraflardan Uber bu hizmete sadece özel bir yazılımla aracılık ettiğini ve kendi sistemine bağlı olarak çalışan şoförlerin gelir vergilerini ödediğini belirtiyor. Şimdi meselenin özüne gelelim. İstanbul’da 2004 yılında taksi/taksi dolmuşla günde 400 bin kişi yolculuk yapıyorken, 2017’de bu rakam 1 milyon 675 bin 824’e çıktı. Bütün mesele buradaki pasta. Taksi araç sayısı aynı, 18 binde kalmış. Plakalara sınır getirilmiş, 18 bin taksi hizmet veriyor. Bu 1 milyon 675 bin 824 yolcunun taşınması 18 bin taksi, Uber benzeri araçlar ve özel araçlar tarafından gerçekleşiyor. Taksici diyor ki 'Benim plakamın değeri düştü', öbür taraf ise hizmette kalite sunuyor. Ben size İstanbul’da yaşayan bir vatandaş olarak hizmet kalitesinin tarifini yapmak istiyorum. Diyorum ki: Değerli işletmeciler, taksiciler, ben güvenli yolculuk yapmak istiyorum. Ama sadece trafik güvenliği değil, can güvenliği de istiyorum. Özgecan olayı gibi bir olay yaşamak istemiyorum. Sonra konforlu yolculuk yapmak istiyorum. Yazın terimi mendilimle silip, kışın titreyerek yolculuk yapmak istemiyorum. Aracın standartları yüksek olsun. Bunun sürücüsü de trafikte düzenli, efendi, kılık kıyafeti düzgün birisi olsun. Gideceğim güzergâhta kandırılmayayım. İhtiyaç duyduğum her an ulaşayım, duraktan bana kimse ‘araç yok’ demesin. Ben bu 1 milyon 675 bin kişiden biriyim. Bu kıstaslara göre tercihimi yapacağım. Şimdi ben Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı olarak bir çözüm önerisi ortaya atıyorum Yerli ve milli ‘Taksi A.Ş. Tek bir sistemden yönetilecek. İstanbul’un taksi ihtiyacını hesaplayacağız. Farz edelim 40 bin araca ihtiyaç var. Mevcut taksileri bugünkü plaka değerleriyle bu Taksi A.Ş.’ye ortak edeceğiz. Belki ileride borsada da işlem görecek. Mevcut 18 bin taksiyi kullanan emekçilere bir üniversitede akademi açacağız, en yüksek kapasitede eğitimden geçireceğiz. Öyle sıradan bir eğitim değil, aynı Frankfurt’taki gibi. Hangi standartta kaç araba daha lazım, bunları da bölüştürüyoruz. Uber tarzı yazılım şirketlerine de pay verdim. Belediyeye diyorum ki, 'Kardeşim senin 5 bin taksin mi var, seni de dâhil ediyorum bu sisteme'. Anonim şirket olarak, profesyonel yöneticileri ve hisseleriyle tek merkezden işletilecek bir sistem.”