RADARHABER / ERZURUM 

Gaçtiğimiz aylarda Erzurum merkezli kurulan Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği (ŞEHİRDER) yönetim kurulu üyeleri Erzurum’da buluştu ve “Erzurum’un kültür ve tabiat varlıkları” konulu istişare toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda Erzurum’un çok zengin kültür ve tabiat varlığına sahip bir coğrafyaya sahip olduğu, buna rağmen bu zenginliğin kamuoyuna tanıtılmasında, turizme kazandırılmasında, tanıtım ve pazarlamasında çok daha etkin olunması gerektiği görüşüne varıldı. İstişare toplantısının ardından Dernek yönetimince şehrin yöneticilerine ve bazı kurumlara ziyaretlerde bulunuldu. 
ŞEHİRDER yöneticilerinin İHA Bölge Müdürü Ayhan Türkez’i ziyaretleri sırasında açıklama yapan ŞEHİRDER Başkanı Murat Ertaş, “ Zengin tarih ve kültür mirasına sahip Erzurum’un adeta ‘öğrenilmiş çaresizlik’ dediğimiz kendine güvensizlik problemini aşması gerekmektedir. Erzurumlu, kendi coğrafyası üzerine ezber bozan hayaller kurmalı ve kendine inanmalıdır artık. Meselâ Palandöken’i içselleştirmelidir. Palandöken, şehre bu kadar yakın olup şehrin dışındaymış gibi yalnızlaştırılmamalıdır. Hem yaz hem kış Palandöken’in Laleli’den Konaklı’ya kadar ve hatta Ejder Tepesi’nin ardındaki yaylalara kadar birbirinden farklı festival, sosyal aktivite, organizasyon yapılmalı ve yaşam alanları oluşturulmalıdır” dedi.
Şehrin güney ilçelerinin Erzurumlu tarafından bile tanınmadığını anlatan Ertaş daha sonra şunları söyledi; “Şehrin güney ilçelerindeki kültür ve tabiat varlıkları öncelikle o ilçelerin kaymakamlık ve belediyeleriyle il kültür ve turizm müdürlüğü tarafından etkin bir biçimde tanıtılarak turizme kazandırılmalıdır. Hınıs Erence köyünde Peygamberimizin sakası olduğu rivayet edilen, sahabelerden Seyyid Ömer Halil Hazretleri’nin kabri var ve kabrin altından ve dört bir yanından mucizevî bir şekilde su kaynıyor. Bu durum batıda bir ilde olsa Erzurum’dan ve Türkiye’den insanlar o mübarek zatı ziyarete akın akın o ile giderler. Bir örnek daha vereyim Tekman-Hınıs arasındaki kanyonlar belki dünyada uzunluk ve yükseklik olarak sıralamaya girerler; lâkin bu doğa harikası zenginliğimizden bir iki ilgilisi dışında kimsenin haberi yok. İlçe kaymakamlıklarının ve belediyelerinin internet sitelerini incelediğimizde kuzey ilçelerin birkaçı dışında hayal kırıklığına uğradık. Toplumun, ülkenin ve dünyanın algısını sosyal medyanın yönettiği bir çağda ilçelerimizin bu konuda çok pasif kalmış olmasını anlamak ve kabul etmek mümkün değil. Hele ki güney ilçelerimiz… Turizm potansiyeli olarak çok zenginler; ama işlenmesi, tanıtılması ve pazarlanması noktasında çok ihmal edilmişler.
Şehrin merkezine çok büyük kültür park yapılması gerektiğini düşünüyoruz. İçerisinde şehrin önemli kültür adamlarının ve tarihi şahsiyetlerinin, Erzurum Kongresi’nin işlenip tanıtılacağı, devasa anıtlarla ve mimariyle süslenmiş, şehrin kurulduğu günden bugüne geçirmiş olduğu tarihi süreci ve yaşadığı medeniyetleri gelecek nesillere aktarabilecek ögelerin olduğu, minyatürk gibi belki minyadoğu’nun kurulabileceği, sosyal yaşam alanlarının ve tesislerinin olduğu büyük bir park… Kültür parkın içerisinde el sanatları atölyelerinin de bulunduğu büyük bir kültür merkezi de olmalıdır.
Şehir güneyiyle kuzeyiyle ve merkeziyle bir bütün olarak ele alınıp turizme kazandırılmalıdır. Şehrin kültür envanteri bir an önce çıkarılmalı, güneyinden kuzeyine tüm ilçelerimize turistik gezi amaçlı turlar düzenlenmelidir. Yapılacak etkinlikler ve organizasyonlarla Erzurum’a gelen turist en az üç gün Erzurum’da kalabilmelidir. Sabah gelip akşama şehirden ayrılan turistin elbette Erzurum’a katkısı çok az olacaktır. Erzurum’un kalkınmasında en önemli unsurun Kültür ve Turizm olduğunu düşünüyoruz.
Bu konuların hepsiyle ilgili ŞEHİRDER’den çok değerli arkadaşlarımız birbirinden farklı çalışmalar yapmaktadır. Tamamladığımız projeleri ve şehirle ilgili düşüncelerimizi zaman zaman ilgilerle ve kamuoyuyla paylaşacağız. KUDAKA ile sık sık görüşeceğiz. Birkaç gündür şehrin dinamikleriyle ve yöneticileriyle yaptığımız ziyaretlerde bilhassa İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sayın Adnan Yazıcı’nın şehir üzerine düşüncelerinin bizi çok etkilediğini söylemek isterim. Gerek yaptığı organizasyon, sergi ve yayımladığı değerli kitaplarla şehrin kültürüne, kültür adamlarına her zaman destek olan Genel Sekreter Sayın Adnan Yazıcı’nın şehirle ilgili hepsi birbirinden değerli görüşleri bizim de ufkumuz açmıştır. Kendisine teşekkür ediyoruz.”