Tepkiye ‘Eyvallah’ da sonrasına ne demeli?

Erzurum, kendi evinde harakiri yaptı. Darıca Gençlerbirliği ile doksan dakikalık zorlu mücadeleye çıkan Erzurum Büyükşehir Belediyespor, ummadığı bir mağlubiyet aldı. 2-1’lik Düzyurt mağlubiyetinden sonra evinde yenilgiyi unutan mavi-beyazlılar, dün ikinci mağlubiyetini Darıca karşısında gördü. Bu mağlubiyet, yenilgiden çok hezimetti. İlk kez evinde 3 gol üst üste yiyen Erzurum ekibi, bu skora şükretsin. Çünkü taraftar ile futbolcunun birbirinden kopmasının ardından Darıca Gençlerbirliği 4’ü, 5’i ve hatta 6’yı bile bulabilirdi. Yani konuk takım maçı 6-0’da kazanıp gidebilirdi. Çünkü dün 65. dakikadan sonra her şey mubahtı, Kazım Karabekir Stadı’nda…

Erzurum dünkü maça mutlak üç puan parolası ile hazırlandı. Bunu hafta içi yapılan taktik idmanlarında bizzat gözümle gördüm. Yavuz hoca varsa yoksa gol diyor, başka bir şey demiyordu. Eksiklere, sakatlara, cezalılara rağmen Erzurum’un hocasının aklından üç puandan baş bir şey geçmiyordu. İncedal, ‘İlle de galibiyet’ diyor, başka bir şey demiyordu. Çünkü bu mücadelenin önemi diğer maçlardan daha çok farklıydı. Erzurum’un play-offa çıkması için mutlak galibiyet gerekliydi, bunu başaramadı. Dünkü sonuçlara bakıldığında, biri maçtan önce gitse, Erzurum Büyükşehir Belediyespor’un hocasına “Beraberliğe razı olur musunuz?” dese, Yavuz hoca razı olurdu. Hem de bal gibi…

Eğer, dün Erzurum Büyükşehir Belediyespor, Darıca’ya mağlup olmamış olsa, makas açılmamış olacaktı. Yani Erzurum 41 puan, Darıca 42 puan olacaktı. Yani fifti,fifti… Olmadı, gitti işte… Evdeki hesap çarşıya uymadı. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olduk. Dün Erzurum’a galibiyet için üç puan gerekliydi. Taraftar lazımdı. Bunların ikisi de 90 dakikanın sonunda yoktu. Taraftar gemiyi terk etmişti. Bursaspor’un, Torku Konya ile oynadığı maçtan önce yönetim maç biletlerini satışa çıkarttı. Bursalı bayanlar 2 saatte 25 bin bileti tüketti. Oysa dün Kazım Karabekir Stadı’nın maraton tribününe gelenleri isim, isim olarak sayabilirim. İki elin sayısı kadar taraftar vardı tribünde… Yani Darıcalı futbolcular dün Erzurum tribünlerini boş görünce, daha önce rakipler için korkulu cehennem olan Kazım Karabekir Stadı, dün Darıca Gençlerbirliği için Cennet oluverip çıktı. Darıcalı futbolcular boş tribünler önünde kafalarına göre takılırken, 2-0’dan sonra tribünlerdeki az sayıda Erzurumlunun desteği ile de Erzurum Büyükşehir Belediyespor karşısında şov yaptı.

Yani düşünün ki, dün Erzurum Kazım Karabekir Stadı, Büyükşehir Belediyespor’a deplasman olurken, Darıca Gençlerbirliği’ne ev sahibi oldu. Yıllardır futbolun içindeyim, böylesini belki de ilk kez görüyorum. Bir takım kötü oynar, taraftarı futbolcusuna ve teknik direktörüne tepki gösterir, bunu anlarım. Futbolun doğasında bu var. Taraftar başarı ister. Eğer şampiyonluğa oynarsan tribünler dolar, kötü duruma düşersen gemiyi ilk terk eden de taraftar olur. Bu da sadece Türk futbolunun doğasında olan bir şey… Dün 65. dakikadan sonra film koptu Kazım Karabekir Stadı’nda… Darıca’nın 2-0 öne geçmesi ile birlikte tribünlerden üç, üç sesleri yükselmeye başladı. Durum 3-0 oldu. Bu skordan sonra bu kez tribünlerden dört, dört tezahüratları yükseldi. İşte mantığım bunu kabul etmiyor. Sen Erzurumlusun, sen elin takımının skoru artırması için onun lehine nasıl tezahürat yaparsın, bunu anlamak mümkün değil. Rakip takım iyi oynar, kazanır, maç sonunda alkışlayarak gönderirsin. Biz de buna eyvallah deriz. Ve hatta Erzurum taraftarı böyle sportmence davrandı diye, TFF’den fair-play ödülüne aday göstermesini talep ederdik. Ama dün rakip takımın farkı artırmasına katkıda bulunan Erzurum taraftarına bu hareketi hiç yakıştıramadım.

Evet dün takım kötüydü. Haluk sahada yoktu. Ekrem kötüydü. Falanca oyuncu gününde değildi, filanca oyuncu bozuktu. Erdinç sakattı iğne ile oynuyordu. Yine de ciğerini ortaya koyuyordu. İsmail Türkaslan da öyle… Bunları tartışıp dururuz. Takım dün zaten kötü olduğu için sonuç kaçınılmaz oldu. Eğer Fatih Arat’ın topu direkten dönmese de gol olsaydı, Güner’in o, şutu içeri girseydi, sonuç böyle mi olurdu? Olmazdı tabi… Son haftalarda tartışılan Yavuz İncedal, yine mi istifaya davet edilirdi. Hiç zannetmiyorum. Ama oldu işte. Erzurum play-offa koşarken, iş kazası yaptı. Bu kazadan sonra yaralanan hasta dirilir mi? Onu da zaman gösterecek. Kalın sağlıcakla…