Değişim tribünlerin doluluğu ile başlar

Son günlerde Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım açıklamaları Türk Futboluna damga vururken, Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş’in Yıldırım’ın ismini vermeden verdiği karşılık tartışmaların tavan yapmasını sağladı.

Aziz Yıldırım, 15 yılı aşkı süredir Kulüp Başkanlığı yapıyor. Türk Futboluna Şükrü Saraçoğlu gibi dev bir stadın yanı sıra Ülker Basketbol Arena’yı kazandırdı. Dereağzı, Samandıra tesisleri derken, Düzce’deki Topuk Yaylası Kampı Merkezi’ni Sarı-lacivertli camiaya kazandırdı.

Fenerbahçe’yi bir çok kez şampiyon yaptı, Avrupa’da Çeyrek final ve yarı final oynattı.

Salon ve bireysel sporlarda Fenerbahçe’nin Türkiye’de lokomotif kulüp olmasını sağladı. Voleybol’da Fenerbahçe’yi dünya devi yaptı. Basketbol Aziziz Yıldırım ile Avrupa’da şaha kalktı.

Türkiye’de amatör sporların öncüsü olan ve sporcular ile antrenörlere sağladığı destekle amatör sporun en büyük yatırımcı kulübü Aziz Yıldırım sayesinde Fenerbahçe oldu.

Üstte saydıklarımızı daha da artırabiliriz. Bu devrimleri gerçekleştiren Aziz Yıldırım’ın serzenişi ve tepkisi tabi ki, dikkate alınacak bir durum.

Sonuçta konuşan Aziz Yıldırım’dı…

Ne diyordu Aziz Yıldırım?:

“Türk Futbolu’nda köklü değişim şart. Gelin Türkiye’ye beş yıl boyuncu yabancı futbolcu sokmayalım.”

Yıldırım’ın söylediklerini katılıyorum.

Yıldırım’ın açıklamalarını oğlum Batuhan ile birlikte izlerken, “Baba Aziz Yıldırım’ı alkışlıyorsun, ama niçin puan kaybettiği maçlardan sonra böyle açıklamalar yapıyor” dedi.

Evet!... Batuhan da haklı, çünkü Aziz Başkan bunu hep yapıyor. Hep canının yandığı maçlardan sonra şikayetlerini dile getiriyor.

Gerçi Başkan Yıldırım, kendi oyuncularını da eleştirdi Adana maçında…

Adanaspor müthiş mücadele etti, herkesin tebrik etmesi lazım…

Evet!...Aziz Başkan, doğru şeyleri söylese de yanlış bir gün seçmişti, söyledikleri için…

Keşke Fenerbahçe’nin 3-4 farkla kazandığı bir maç sonrası bu açıklamaları yapsaydı…

Başkan Yıldırım’ın açıklamalarının ardından Anadolu’nun gür sesi, dobra dobra konuşan Şenol Güneş çıktı sahneye…

Güneş, “Birilerine yön vermek isteyen, önce kendini değiştirsin” sözleri ile Aziz Yıldırım’a ismini vermeden karşılık verdi.

Sonuçta iki spor adamının söyledikleri de ve ağızlarından çıkan her kelime önemli ve kaala alınması gerekir.

Evet!...Türk Futbolunda değişim şart…

Öncelikle dev stadyumların tribünleri dolmalı…

Bu çok kolay, herkes fedakarlık yapacak…

Bakın eskiden TRT, derbileri ve büyük takımların Anadolu kulüpleri ile oynadığı kritik maçları şifresiz bir şekilde yayınlayarak, futbol sevgisini 7’den 70’e herkese aşılardı.

Sonra ne mi oldu? Futbolun homojen yapısı bozuldu. Amatör küme maçlarını bile bilet alarak izleyen seyirci profili kayboldu.

Biliyoruz, bugün bir çok büyük kulüp kendisini destekleyen grupların biletlerini alarak stadyumlara girmesini sağlıyor.

Evet!...eskiden tribünler hınca hınç dolardı, bugün tribünler sinek avlıyor.

Düşünün ki, 52 bin kişilik Fenerbahçe Stadı’na Adana maçında 7 bin kişi gidiyor.

Ama aynı Fenerbahçe’nin Galatasaray ile oynağı maçı 50 bine yakın futbol sever tribünden izliyor.

Bunun para ile ya da passoligle ilgisi olmadığı aşikar.

Demek ki, durum farklı, önce insanlar bunu çözecek…

Devletimiz ve hükümetimiz ülkemize dev statlar kazandırdı, kazandırmaya da devam ediyor.

Bu güzel ve modern statların içi boş maalesef…

Öncelikle bu tribünleri doldurmak lazım, kulüp yöneticileri ve şehirleri yönetenler önce bu sorunu aşmak için çaba sarf etmeli…

Bugün maçları şifreli olarak yayınlayan yayıncı kuruluş, belirli derbileri ya da haftanın en kritik maçını şifresiz yayınlayarak, kırsal kesimler ve Anadolu’nun en ücra köşesindeki gençliğe futbol sevgisini tekrar aşılayabilir.

Bugün İngiltere’de haftanın en önemli derbisi gündüz saatinde oynatılıyor ve dünyaya ulaştırılıyor. Bu yüzden İngiltere ligi dünyanın en ünlü ligi ve insanlar İngiltere’de top koşturan yıldızların adını ezbere biliyor.

Evet!...Türk Futbolu’nda köklü değişim şart, hem de bu devrim hemen yarın yapılmalı…

Ama ben yabancı futbolcunun hepten yasaklanmasına karşıyım…

Futbolun dili, dini, ırkı olmaz, futbol evrenseldir.

Fernando Muslera, Georgi Hagi, Alex De Souza, Mario Gomez, Ricardo Querasma, Palmo Martin Batalla, Wesley Sneijder, Anderson Talisca, Edin Visca, Samuel Eto’o  gibi yıldızlar baş tacımızdır. Yeter ki, hep böyle yıldızlar gelsin ülkemize…

Pazardan meyve alır gibi, ismi bilinmeyen, Türkiye onlar gibi yüzlerce futbolcu olan sıradan isimleri transfer ederek de, Türk çocuğunun önünü kesmeyelim.

Evet!...Türk Futbolunda devrim şart, ama öncelikle tribünlerden devrim başlamalı…