Şampiyonluğu İsteyen var! İstemeyen var?

Muhalefetin olmadığı yer veya ortam yoktur. İlla birileri çıkar sırf muhalefet olmak için çaba gösterir. Hele hele Erzurum’da muhalefet yapmak birileri için sanki çok büyük bir görevdir. Çekememezlik, kıskançlık ve istememezlik. Hadi bunları geçtik.

“Benci’lik” varya biz değil ben!.

İşte bunu ön planda tutanlar maalesef destek olmak yerine köstek olmayı tercih ederler. Allah bunların şerrinden korusun. Hani bir atasözü var, “bir elin nesi var iki elin sesi var”diye. Evet bencilikten ziyade biz olmayı kabullenmeyenler her zaman boşluk içine düşmektedir. Aslında bu tür düşüncede olanlar kendilerince hep haklıdır. Ama unuttukları bir şey var oda gerçeklerdir…

Büyükşehir Belediye Erzurumspor’da Basın sözcüsü Bülent Taşkesenligil, futbol şube sorumluları ve bazı yöneticiler ile birlikte teknik direktör Ahmet Yıldırım bir basın toplantısı düzenlediler. Toplantı aslında rutin geçti. Bunu bir tarafa bırakalım. Beni asıl üzerinde durduğum ve yönetici Yunus Kop’un anlattığında üzüldüğüm bir konuyu ele alacağım. Yunus Kop, sohbet esnasında aynen şöyle dedi.

“Tribünler de bazı provakatörler ve kulübün başarısını veya yönetimin başarısını istemeyenler, taraftar gruplarının içine adamlar yerleştirerek alınacak bir kötü sonuçta yönetim hakkında ya istifa daya küfür ettirmeyi planlıyorlar”…

Bu ifadeyi duyduktan sonra “biz nasıl bir memleket’te yaşıyoruz” diye düşünmeye başladım. Ya arkadaş hani Erzurum muhafazakardı! Hani Erzurum milliyetçiydi?. Hani Erzurum’un misafirperverliği hani bizim dadaş duruşumuz. Spor sektöründe futbol’da bir kulübümüz var. Hedefi de belli. Bu takıma sahip çıkmak ve bu takıma destek vermek gerekirken neden bu “İrlandalılık” yapılıyor. Yöneticilerin son yapılan toplantıdaki heyecanlarını gördüm,adamlar adeta kulüple yatıp kalkıyorlar. Zafer Aynalı, Zafer Ergüney, Yunus Kop, Serkan Daş, Uğur Yürekseven, Tuncay Atasever ve diğerleri. O kadar şevkle ve heyecanla çalışıyorlar ki, inanın ilk defa böyle bir yönetim görüyorum. Bu insanlara yardımcı olmak ve destek vermek lazım. Sahada kötü sonuçlar alınabilir. Futbolun garantisi yoktur. Futbolcu gününde olmayabilir. Veya teknik heyet istem dışı bir hatada yaparak yanlış kadro sahaya sürebilir. Bunlar olası şeyler. Ancak gelinen noktaya baktığımızda şampiyonluğun en güçlü adayı bine Büyükşehir Belediye Erzurumspor’dur.

Bu yönetime ve bu takıma öyle bir sahip çıkalım ki, tüm Türkiye ne kadar kararlı olduğumuzu anlasın. Kötülük yapmak kötülük düşünmek veya kötülükle yatıp kalkmak. Hadi bunları bir tarafa bırakalım kin beslemek veya “beni niye dışladılar” mantığı gütmek insana hiçbir şey kazandırmaz. O kulüpte görev yapmış eski yöneticilere de sesleniyorum. Kulübe gidin yönetimin ve futbolcuların yanında olun. Bizim bizden başka dostumuz olmadığını zamanında sizlerde söylüyordunuz. Haksız eleştiri veya kinci düşüncelerin hiç kimseye bir yararı yoktur.

Kaldı ki yaşadığımız memleketin ismini taşıyan kulübe destek vermek hepimizin görevi. İlla yönetimde olmak şart değil ki. Gelin herkes fahri yönetici olsun. Gelin herkes kulübüne üye olup sahip çıksın. Sırf karar defterinde ismimizin olması önemli değil. Şunu asla unutmayalım!

“HERKES KENDİNE YAKIŞANI YAPAR…