Nurullah Pala

Dövmenin cılkını çıkarttılar

30.07.2015 Nurullah Pala

Spor, her dalı ile en önemli reklam aracı ve dünyada bir yerden diğer bir yere en kısa sürede ulaşan ve yaygınlaşan bir unsur…İnsanlar ise sporun içerisindeki en önemli aktörler. Her spor dalının yıldızları idoldür. Atletizmde de, yüzmede de, basketbolda da, futbolda da, voleybolda da kural değişmez yıldız, yıldızdır, o kadar…

Özellikle de yeşil sahaların yıldızları çok farklıdır. Çünkü dünya üzerinde en çok naklen yayının yapıldığı, en çok gazete haberinin çıktığı, en çok geniş kitlelere ulaşan futboldur. Nasıl ki, yer yüzünde şehirler en büyük kimlikleri olan futbol takımları sayesinde tanınıyor ve kulüpler o şehirler için lokomotif görevi güdüyor ise; futbolda bütün spor dallarının en büyük sürükleyicisidir. Atletizm sporun anasıdır. Ama futbol da bütün sporların babasıdır. Dünya üzerindeki tüm insanlar hayatının bir yerinde mutlaka futbol topuna dokunmuştur. Meşin yuvarlığın büyülü atmosferinde kısa süreliğine de olsa bürünmüştür. Hayatta bir çok branşında başarılı olmuş şampiyonlar bile gün geldiğinde hobi olsun, diye futbol oynamıştır. Bunu Formula-1 yarışçısı da yapmıştır. Yüzücüsü de, 100 metre sprinteri de…

Dedim ya!...futbol çok değişik bir duygu, zaten bu yüzden de milyonları peşinden koşturan bir tuttu. Bugün bir yerde çok önemli bir organizasyon yaparsınız, otobüs seferleri düzenlersiniz, insanları ücretsiz o etkinliklere götürmek istersiniz gelmezler. Ama bir profesyonel futbol maçına insanlar para ödeyip bilet alıp giriyorlar. Kilometrelerce yol kat edebiliyorlar. Bu çok ayrı bir şey… Dünyada bir çok ülkede futbol ayrı bir tutku ve yaşam biçimidir. Kimi insan amatör olarak top koşturur, kimi de profesyonel olarak mesleğini icra ederek, evine ekmek götürür. Hem en zevkli bir iş olan futbolu oynar, hem de para kazanır. Tabi her mesleğin olduğu gibi futbolcunun da kendine özgü zorlukları var. Sabah erkenden kalkacaksın, günde iki üç kez antrenman yapacaksın yani sizin anlayacağınız göründüğü kadar kolay olmayan ve büyük fedakarlıklar da isteyen bir meslek dalı futbol…

Futbolcu olmak istersen önce yeteneğin olacak, sonra şansın sonra da adamın. Ben adamın olacak kelimesini en sona bıraktım. Çünkü eğer böyle bir şey olsaydı Maradona’nın oğlu futbolcu olurdu. Ya da Pele’nin ve ya Rıdvan Dilmen’in… Yok böyle bir şey futbolcu olmanın birinci şartı var. O da yetenek, yetenek, yetenek…Yeteneğin var ise çalışırsan Allah da nasip ederse futbolcu olabiliyorsun. Bunun haricinde her şey fos…

Dedik ya!... dünya üzerindeki futbol yıldızları idol, gençler bu yıldızlara özeniyor, ya da örnek alıyorlar… Evet son yıllarda yeşil sahalarda ilginç saç tipleri, ilginç kramponları ve vücudunun her yerine dövme yaptıran futbolcular top koşturuyor. Bizim zamanımızda da moda olan şeyler vardı, bizde o modaya katılırdık. Adı 3 Temmuz Stadı modasına çıkan saçının arkası uzun, favorileri kulak hizasında olan stil… Arşivlerdeki fotoğraflara bakıldığında  3 Temmuz Stadı’nda amatör olarak top koşturan gençlerin hemen hemen hepsinin aynı stilde maçlara çıktığını görebiliriz. Oysa son yıllarda amatör küme maçlarında ve profesyonel liglerde ilginç ilginç moda türleri, türedi… Hippi tipi ve horoz gagası gibi saçlar ve çok çirkin dövmeler. Dövmenin İslam Dininde caiz olmadığını din adamlarımız hep iletirler, bizlerde Camide vaazda bunları din adamlarımızın ağzından çok duymuşuzdur. Ben burada din adamı olmadığım için fetva vermeye kalkmıyorum. Ama gördüğüm o çirkin manzarayı da iletmeden geçemeyeceğim.

Defalarca belirttiğim gibi ben bir spor sever ve futbol tutkunu olarak futbolcunun, diline, dinine, ırkına, ülkesine bakmam futbolunu sevdiğim birisine hayranlık beslerim. Ama günümüzde gençlik çok farklı çünkü iletişim araçlarının çok yoğun olduğu teknoloji çağında. İlginç saçlı, sakallı, dövmeli futbol yıldızlarından çok etkileniyorlar. Bazı futbolcular modayı abartıyor. Kendilerine yakışmayan saç tipleri ve sakalları ile ya da vücudunu saran dövmeleri ile gençlere kötü örnek oluyorlar. Bu futbolcular, aslında giyim kuşam ve stillerinden çok futbolları ile ön plana çıkmalılar. Örneğin Cristiano Ronaldo, Messi ile birlikte dünyanın en iyi futbolcusu yıllardır aynı saç stili ve tarzı ile önemli bir idol olmuş bir yıldız. Ronaldo’nun ben şahsen bir yerinde dövme görmedim. Dövmesi yok diye Ronaldo, karizmasını mı kaybediyor? Tabi ki, hayır… Ama vücudu adeta bir yılan derisini andıranlar ise aslında antipati topluyor ama yine de bildiklerini okumaya devam ediyor. Yazık be! Kendi vücudunuza zarar veriyorsunuz, hem de gençliğe kötü örnek oluyorsunuz. Tamam insan sevdiği bir şeyin dövmesini yaptırır, bunu belki biraz anlayışla karşılarım, ancak yılan derisi gibi dövmelere de “hayır” diyorum. Tamam kişinin demokratik hakkıdır. Kendi kişisel görüşü ve zevkidir. Biz buna bir şey diyemeyiz, kişiyi yargılayamayız. Öyle bir lüksümüz ve yetkimizde yoktur. Ancak gördüğümüz manzarayı beğenmemek de bizim en doğal hakkımız. Ama kulüpler yöneticiler ve teknik adamlar disiplin kuralları gereği bazı uygulamalar yapabilirler. Ben şahsen yeşil sahada sinek kaydı traşlı, bakımlı saçlı futbolcuları izlemeyi daha çok tercih ederim, futbolcunun giyimi kuşamı beni ilgilendirmez, ama yine de kolej takımı hüviyeti çok  ayrı bir ahenk oluşturur, düşüncesindeyim.

Türk gençliğine de sesleniyorum, örnek aldığınız yerli yabancı sporcunun sadece yeteneğini örnek alın. Hippi görüntüleri sizleri aldatmasın, onların giyim kuşam, saçları dövmeleri değil, sizlerin sadece futbolları ilgilendirsin gençler… Çünkü onlar dövmenin cılkını çıkarttı. 

BU YAZININ EKLENME TARİHİ 30-07-2015
  
Yazarın Diğer Yazıları