Erzurum mu çok iyiydi, Düzyurt mu çok kötüydü!

Ne, yalan söyleyeyim, dün sabah erkenden kalktığımda hemen pencereye koştum, şöyle bir dışarıyı kolaçan ettim. Hava soğuk ve kar yağışlı idi.

Giyinip kuşandım, zemheri ayında bile bu kadar kışlık elbise giymemişimdir herhalde…

Atalarımızın sözünden çıkmadım, yani Mart ayını dikkate aldım. ‘Mart  kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır’ sözünden yola çıktım, yani sizin anlayacağınız…

Evet!...Kahvaltımı yaptıktan sonra düştüm Kazım Karabekir Stadı’nın yollarına… Önce Yakutiye Belediyespor ile Giresunspor U17 takımının Akademi Ligi maçını biraz izledikten sonra, geçtim 1 Nolu sentetik sahaya burada da Hopa ile Ağrı’nın U15 Grup Şampiyonası maçı vardı. Futbol İl Temsilcisi Burhanettin Andiç, sentetik sahaların tesis amiri Ethem Ağ, hakem gözlemcisi Süleyman Çetin ve saha komiseri Dursun Ali Başak ile soğuk havaya rağmen soluk soluğa izledik bu maçı…

Sonra vakit geldi çattı, yani Erzurum ile Birlik Nakliyat Düzyurtspor’un maç saati gelip çatmıştı. Saatlerin bir saat ileri alındığı yaz saati uygulamasında saat 13.00’da başlayan maç için Kazım Karabekir Stadı’na ulaştım.

Yoğun güvenlik önlemleri arasında akreditasyon kartımızı göstererek girdim sahaya…

O, stadın dışındaki soğuk ve yağışlı hava yerine güneşe bırakmıştı, Kazım Karabekir Stadı’nda…

Kaldırıp kafamı maraton tribününe baktığımda muhteşem bir tablo çıktı karşıma… Belki de dünün en güzel manzarası buydu…

Yönetimin dağıttığı mavi-beyaz BB Erzurumspor bayrağı ve Ay-yıldızlı Türk Bayrağımızı ellerine alan Dadaşlar, müziğin ritmi ile adeta şov yapıyordu.

Dadaşlar Grubu lideri Zafer Lömenler, avazı çıktığı kadar bağırıyor ve tribünlerde ona uyarak, “Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez” “Ne Mutlu Türküm Diyene” tezahüratları inletti, Kazım Karabekir Stadı’nı…

Sonra güzel ve pırıl pırıl bir zeminde start aldı Erzurum-Düzyurt maçı, o da ne? Erzurum maça öylesine fırtına gibi başladı ki, daha yeni beşinci dakika dolarken Serdar Deniz’in golü geldi. Günün orta sahadaki en başarılı ismi Fatih Gül’ün ikramını geri çevirmeyen Serdar Deniz süper asistin sonucunda meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu

7. dakikada ise Serdar Deniz’in şutu direkte patladı, bu pozisyonda Serdar şanssız, Düzyurt kalecisi Mustafa şanslıydı.

Evet!... Erzurum maça öyle hızlı başladı ki, Doğan Can Otman’la gelen ikinci gol farkın olacağının habercisiydi. Serdar Deniz’in vuruşunda kaleciden dönen topu Doğan Can ağlara gönderdi ve takımını rahatlattı. Sonra kaptan Mehmet Albayrak’ın şık kafa golü Birlik Nakliyat Düzyurtspor’un başını döndürdü. Erhan Çelenk’in şık asisti ile gelen bu gol Dadaşları iyice rahatlatırken, artık sahada Mavi-beyazlılar kendi çaldı, kendi oynadı.

İkinci yarıda oyunu rölantide tutan Teknik Patron Ahmet Yıldırım’ın talebeleri, Fahri Tatan’ın jeneriklik, frikik golü ile de galibiyeti perçinledi. 4-0 biten maçtan sonra Dadaşlar dev bir engeli aştı.

Burada benim asıl şaşırdığım BB Erzurumspor’un, rakibi karşısında daha önce yaşadığı vakayı bir daha yaşamamak adına, işi sıkı tutmasından ziyade, Trabzon ekibinin görüntüsü beni hayal kırıklığına uğrattı. Tabi, BB Erzurumspor’un 4-0’lık zaferi beni de diğer Erzurumluları gibi fazlası ile mutlu etti ve sevindirdi, ancak konuk takım bu görüntüsü ile nasıl buralara gelmiş, bunca puanı toplamış bunu anlayamadım.

46 puanı toplamış ve Play-Off’u zorlayan Birlik Nakliyat Düzyurtspor, bırakın Play-Off’a kalmayı, bu sezon ligde kalmayı garantilediği için öpsün başına koysun.

Bilemiyorum, belki BB Erzurumspor’un erken gelen golleri ile oyun planı bozulmuş ve moralman çökmüş olabilir, Düzyurt ama bir takım bu kadar mı? aldığı puanla sahadaki görüntüsü arasında bu kadar tezat olur.

İşte bunu dün Karadeniz ekibi bize kanıtladı. Düzyurt, kanımca bu sezon Erzurum’a gelen en vasat görünümdeki takımlardan birisi…

Vallaha, Erzurum’un galibiyetine sevinirken, Düzyurt’un görüntüsü ile şok olduğumu itiraf etmem gerekir.

İki sezon önce bizi yenen ve 2. Lig’e çıkan Düzyurt’tan eser kalmamış. Çekinerek gittiğim maçta Erzurum’un harikulade elde ettiği farklı galibiyetin sevinci ile gazeteme döndüm.

Yani dün Erzurum mu gerçekten çok iyiydi, yoksa Düzyurt mu çok kötü idi ? bunu anlayamadım.