Fatih’ten hayat öpücüğü

Bu sezon Büyükşehir Belediyespor, öyle ilginç bir grupta oynuyor ki, sezon başından beri bir takım seri galibiyetler alamıyor. Belki üçte üç yapan olmuştur, çok da istatistik yapmıyorum. Ama her halde dörtte dört yapan bir takım yoktur. Bir hafta önce kazanan takım bir hafta sonra fark yiyebiliyor. Ya da evinde kaybeden bir takım gidip deplasmanda galip gelebiliyor.

Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda deme ki, Spor Toto 3. Lig 3. Grupta istikrar yok. Eli ayağı düzgün, taraftarı olan ve birazda ekonomik gücü olan bir takım sezon sonunda ipi göğüsleyecek. Lider Sakaryaspor’un 30. Ligde altıncı sırada bulunan BB Erzurumspor’un puanı 24 yani arada sadece 6 puan fark var. Ligde son sırada yer alan 13 puanlı Kayseri Şekespor ile Sakaryaspor arasında da 17 puan gibi bir fark var. Yani daha oynanmamış 18 maç, alınmamış da 54 puan varken, demek ki, her takımın halen de zirve için ya da Play-off için şansı bulunuyor.

İstikrarsız bir grupta dün istikrarsız bir maç izledik. Mavi-beyazlı takımın yeni teknik direktörü Turhan Özyazanlar, mini bir revizyon yapmıştı, Silivrispor maçında… Sezon başından beri savaşçı kimliği ve her geçen gün artan form grafiği ile dikkat çeken Cihan Avcu’yu kulübeye çekti.  Ekrem Sütçü gibi bir yeteneği de 80 dakika yanında oturttu. Belli ki, Turhan hoca göreve geldiğini bu ilginç kararları ile duyurmak istiyordu. Bu atmosferde maça yeni teknik direktörü Turhan Özyazanlar ile fırtına gibi başlayan bir Büyükşehir Belediye Erzurumspor vardı.  Silivrispor karşısında ilk dört dakikada üç pozisyona girdi, bu pozisyonların üçü de hatırı sayılır gol pozisyonuydu. Hiç birinden sonuç çıkmadı. Sonra kaleci Anıl’ın konuk takım gol ayaklarına izin vermediği iki net pozisyon… 37. Dakikada geldiğimizde duran bir Büyükşehir Belediye Erzurumspor ve onu kendi yarı sahasında izleyen Silivrispor vardı, sahada… İlk 45 dakikayı böyle özetleyebiliriz. İlk yarıda saman alevi gibi bir parlayıp bir sönen BB Erzurumspor’da ikinci 45 dakikada da  değişen bir şey yoktu. 46. dakikada kaptan Mikail’in bazukasını eski bir tanıdık isim olan Silivri’nin kalecisi Rasim Mutlu kornere çeldi. Bu heyecan bitmeden Yılmaz Can Taşkıran’ın şutunun üst direkten dönmesi BB Erzurumspor’un saha içinde kıpırdadığına işaret ediyordu. Benim geldiği günden beri çok tuttuğum ve golcü kimliğine güvendiğim Deniz Sert’in eski günlerini mumla aratması ve kötü bir gününde de yakalanması forvette Dadaşların işini zorlaştırıyordu. Deniz’in kötü gününde oluşuna daha fazla tahammül edemeyen Teknik Direktör Turhan Özyazanlar’ın Deniz’i oyundan alıp, Yılmaz Can’ı oyuna sürmesi maça biraz daha hareketlilik getirdi. Yılmaz’ın çabasına rağmen, BB Erzurumspor taraftarının çok şeyler beklediği ancak eski formundan çok uzak Sefer Sever sanki el frenini çekmişti. Hareketsiz ve aldığı topu da kaybeden bir Sefer Sever vardı, sahada… Taraftarın gol beklediği ve Teknik Direktör Turhan Özyazanlar’ın da Yılmaz Can Taşkıran’ı oyuna aldıktan sonra tamamen hücum hattına yönlendirdiği Sefer Sever kendisinden bekleneni bir türlü veremedi. Üstelik de, son saniyedeki yine o bildik hareketi yani egoistliği sayesinde dönen top az kalsın kalede golle sonuçlanıyordu ki, Allah’tan kalede Anıl Atağ vardı ve tehlikeyi gol çizgisinde önledi.

BB Erzurumspor’la, rakibi Silivrispor’un maçında ortaya çıkan tablo şunu gösteriyordu, iki takım bu formatta sabaha kadar top oynasalar birbirlerine gol atamazlar… Bu tezi yıkan isim Fatih Gültekin oldu. Bugüne kadar penaltı kaçırdığını görmediğimiz Fatih Gültekin, attığı kritik gollerle de Dadaşlara hep hayat veren oyuncu oldu. Aynen dünkü maçta attığı kritik gol gibi… Sabaha kadar oynansa gol atılmayacak bir maçta Fatih Gültekin kişisel becerisi ve top takibi ile kritik bir gol daha attı Erzurumspor adına… Bu gol haya öpücüğü geldi, mavi-beyazlılara… Savunmada başarılı kademeler yapan Fatih Gültekin ileri çıkışlarda da Erzurumspor adına rakip kale önünde en büyük tehlike olduğunu dün bir kez daha kanıtladı.

Sonuçta, yeni hocası Turhan Özyazanlar’a güzel bir hoş geldin sürprizi yaparken, takımına da ipten aldı. Takımın ikinci kaptanı konumuna düşen tecrübeli yıldız, gemisini kurtaran adam oldu. Dadaşlara can ve hayat öpücüğü verdi. Takımını zirve için ümitlerini yeşertti.