Nurullah Pala

Her takıma bir Mehmet lazım

17.03.2017 Nurullah Pala
Her zaman savunmuşumdur, taraftarsız maç tuzsuz bir aşa benzer diye…
 
 
Yanılmadım da dünkü Erzurum-Sivas Belediyespor maçında…
Ama futbolun da bir kuralı var, maça geleceksin, tezahüratını yapacaksın, desteğini vereceksin ve evinin yolunu tutacaksın.
Biz Erzurum taraftarları olarak bunu yapmadığımız için PFDK bizi cezalandırdı.
 
 
Sivas Belediyespor maçını seyircisiz oynamak zorunda kaldık.
Adalete karşı boynumuz kıldan ince, onun için o bir maçlık seyirci cezasına da şükretmek lazım.
 
 
Ama bir maç seyircisiz cezası olsa dahi, sanki taraftardan yoksun oynanan 90 dakika saha 900 dakika gibi geliyor.
 
 
Şeref tribünündeki bazılarının birilerine şirin gözükmek isteyenlerin cırtlak sesleri, insanın kulaklarını tırmalıyor.
Saha içinde futbolcuların diyalogları amatör maçlardan farksız bir görüntü sergiliyor.
 
 
İşte bu atmosferde başlayan BB Erzurumspor-Sivas Belediyespor maçının ilk yarısını ne siz bana sorun, ne de ben size anlatayım.
Bir futbol sever olarak inanın, Sivas Belediyespor maçının ilk yarısında başımıza gelen futbolsuzluk görüntüsü inanın pişmiş tavuğun başına gelmemiştir.
 
 
İnanın, vasatı geçmeyen futbol karşısında buz gibi havada neredeyse uyuklayacaktık Kazım Karabekir Stadı’nda…
 
 
Kazım Karabekir’in yemyeşil halıyı andıran zemininde maç oynandığını görmeksek, acaba Çemişkezek’te mi müsabaka oynanıyor? diyecektik kendi kendimize…
 
 
İlk yarıda en hareketli olduğum an, gazeteci ağabeyim Vedat Refayeli’nin ve Büyükşehir Belediyesi Spor AŞ Genel Müdürü Ahmet  Dal’ın yanına giderek çekirdek ikramlarından faydalanmam oldu. 
 
 
Ha bir de unutmadan şunu söyleyeyim, maçı fotoğraflayan mesai arkadaşım Onur Sağsöz’e bir alo demek için yerimden kalktım, hepsi o kadar.
 
 
Yani ilk 45 dakikanın tiyatro salonundan hiçbir farkı yoktu. 
İnanın foto muhabirlerinin deklanşörlerinin sesi geliyordu, boş tribünler önünde oynanan maçta kulağımıza…
 
 
32. dakikadaki Fırat Arıkan’ın şutunun dışında BB Erzurumspor diye bir şey yoktu sahada.
 
 
Hakkını yemeyelim kaleci Ahmet’in Allah için, 44. Dakikada konuk takımın Emrah’la bulduğu mutlak gole izin vermemesi, “İkinci yarı biz bu maçı alırız” dedirtti, bizlere…
 
 
Birde rakip takımın Onur Bektaş ile yüzde yüzlük gol şansını değerlendirememesi iştahımızı daha da kabarttı.
 
 
Devre arasında Teknik Patron Ahmet Yıldırım, oyuncularının kulaklarına ne fısıldadı bilemem ama, ikinci yarı oyunun ve Dadaşın şekli değişti. 
 
 
Kaptan Mehmet Albayrak ve Halil İbrahim Tuna’nın oyuna girmesi ile birlikte her şey Erzurum’un lehine döndü bir anda…
 
 
Yine o, Mehmet çıktığı kafa topunu indiriyor, yine rakip kaleyi tehdit ediyordu.
 
 
Birde bu kez ilk oyuncu değişikliğinde tabelanın direk Erhan Çelenk’in 89 numaralı formasını göstermeyince, ‘oh be’ dedim kendi kendime… Geçen yılın bitirim ikilisi Sivas Belediyespor’un da işini bitirir diye yorum yaptım bir anda…
 
 
Evet!... Düşüncelerimde de yanılmadım, Erhan tabela kendisi için kalkmadığı için daha verimli olmaya başladı. Kaptan Mehmet ise sanki 19 yaşındaki bir genç edasıyla saldırdı futbolu ile rakip defansın üzerine…
 
 
…Ve; nitekim golde kaptan Mehmet’in ısrarlı girişimleri sonucunda geldi. Kaptan 65’te kafayı vurdu. Kaleci Yakup topu ancak kornere çelebildi. Savaş Tağa köşe atışını kullandı, Mert Nobre vurdu, kafayı savunmadan döndü, meşin yuvarlak…
 
 
İşte o top, gol olmayı isteyince Doğan Can Otman kafayı vurdu, 66’da gelen golle dünyalar bizim oldu.
 
 
Artık, Kazım Karabekir Stadı’nda skorboarda 1-0 yazıyordu.
Kulüp başkanı Ali Demirhan’ın “Bizim Zilatan İbrahimovaiç’imiz’ dediği, gazeteci ağabeyim Vedat Refayeli’nin Luca Toni’ye benzettiği, Mehmet Albayrak, gemisini kurtaran bir kaptan adasındaydı.
 
 
Sonuçta, taraftarsız oynanan maçı kazasız atlattığımız için mutluyum.
 
 
Ama, boş tribünler önünde oynanan maçtan sonra bile yaşanan hır, gür, kavga yakışmadı doğrusu.
 
 
Diyelim ki; rakip yüzde yüz haksız, yenilgiyi  hazmedemediği için bizi tahrik etti, bize bulaştı. Biz niye onlara bulaştık, anlayamadım, doğrusu...
 
 
Yaşanan kavga, iki kulübe de zarar vermiştir.
 
 
PFDK’a hakem ve gözlemci raporlarına göre bize nasıl bir ceza verir bunu bilemem, bekleyip göreceğiz.
 
 
Dünkü maçın sonunda yaşanan kavga benim tüylerimi ürpertti. 
Ya, bir de o tribünler dolu olsaydı, facianın önüne kim geçebilirdi.
Yapmayın beyler!, dövüş kavga ile bize kimse puan vermiyor.
hatta imajımız zedeleniyor.
 
 
Sonuçta Dadaş, rakiplerinin önemli puan kayıpları yaşadığı haftanın en karlı takımı oldu.
 
 
Bunda da kaptan Mehmet Albayrak’ın golü atan Doğan Can Otman kadar katkısı oldu.
 
 
Ne diyelim!... İyi ki; Mehmet Albayrak bizim kaptanımız, İyi ki, BB Erzurumspor’da…
 
 
Her takıma bir Mehmet lazım… 
BU YAZININ EKLENME TARİHİ 17-03-2017
  
Yazarın Diğer Yazıları