İyi şeyleri yazmak lazım!

Bakınız bir hafta önce Zonguldak’ta bir maç oynandı. Yani BB Erzurumspor ile Zonguldak Kömürspor haftanın derbisinde karşılaştı. Zaten 19 takımlı ligde Tekirdağ ve Düzce ile birlikte Spor Toto 3. Lig 1. Grupta il takımı olan dört takımdan ikisiydi Erzurum ile Zonguldak…

İki takımın kıyasıya bir mücadelesi vardı, ama gerek maç öncesinde, gerekse müsabaka esnasında, gerekse karşılaşmanın bitiminde en ufak bir taşkınlık ya da nahoş hadise olmadı.

Dostça ve jestlerle başlayan karşılaşma herkese örnek olacak Fair-Play ruhu içinde bitti.

Maç öncesinde BB Erzurumspor Başkanı Av. Ali Demirhan, ev sahibi ekibe jest olsun diye Zonguldak Kömürspor için hazırlanan takvimlerden aldı. Amaç takvim almak değil, dostluk tablosu oluşturmaktı, bunu yaptı Demirhan…

Ardından Zonguldak sokakları, mavi-beyaz ve lacivert-kırmızılı renklerle, adeta renk cümbüşüne dönüştü. Bu dostluk tablosu biraz sonra tek yürek olarak teröre tepki gösterdi.

Gerek Zonguldaklılar, gerekse maça giden Erzurumlular Zonguldak caddelerinde teröre lanet yağdırdı.

Eeee; teröre karşı tek yürek olan iki şehrin futbol takımının sonucu ne olursa olsun dostluk kazanmalıydı bu oldu.

Maçı tribünde izleyen dostlarımız anlattı, Zonguldaklı bayanlar bile mavi-beyaz Erzurum atkıları takarak, “Doğunun Sınır Taşı, Erzurum’un Dadaşı” diye tezahürat yapmışlar. Bu Erzurum adına gurur vesilesi…

Zaten öğle de değil mi? Cumhuriyeti kuran bu kent değil mi?... Kurtuluş mücadelesinin ateşlendiği şehir değil mi Erzurum?...

Evet!...Erzurum denince oturup herkes beş dakika düşünecek, sonra Erzurum hakkında yorum yapacak. Cumhuriyet’i kuran ve vatanın teminatı Erzurum için Zonguldak halkının düşüncelerine  alkış tutuyor, tüm Zonguldaklılara teşekkür ediyorum.

Sonuçta saha içinde Zonguldak ile Erzurum’un puan mücadelesi vardı ve ev sahibi kazanarak 3 puanı kaptı.

Ama bence bu maçta kazanılan ya da kaybedilen puanlardan çok maçta iki takımın taraftarının sergilediği dostluk tablosu alkışa değer…

Batı Karadeniz Bölgesi’ndeki bir şehir ile Doğu Anadolu’daki bir kent arasında bu kadar güzel dostluk rüzgarlarının esmesi aslında Türkiye adına gurur vesilesi ve diğer kentlere de örnek teşkil edecek bir durum.

Bence tüm Türkiye kamuoyunun bu ortamı cılız geçmesi ve üstünde çok durmaması geçen haftanın en büyük yanlışıydı…

Zonguldak ile Erzurum arasında futbol maçında yaşanan güzel olaylar ulusal medyanın çok konuştuğu bir haber olmalıydı. Köşe yazarları bunu yazmalıydı. Ama yazmadılar maalesef…

Şayet dövüş-kavga, bağırtı-çağırtı olsaydı, inanın manşetlerden inmezdi.

Onun için çuvaldızı da zaman zaman medya olarak kendimize batırmak lazım…

Nasıl geniş şekilde göremedik, bu güzellikleri çok yazık… Onun için iyi şeyleri ve  bu güzellikleri yazmak lazım.

***

Ligde yarın BB Erzurumspor’un Kazım Karabekir Stadı’nda Gölbaşı ile maçı var. Malum havalar soğuk, son günlerde taraftar sayısında büyük bir düşüş var. Ancak buradan taraftara sesleniyorum. Geçen yazılarımda da belirtmiştim, şampiyonluğun yolu taraftardan geçer. Eğer bir kentin takımı şampiyon olacaksa, bunda birinci etken taraftar olacaktır. Onun için Erzurum taraftarı her platformda, her ortamda takımını desteklemek zorundadır, öyle de olmalı.

Yarın Erzurum’un önemli bir üç puan mücadelesi var ve taraftar o maçta takımını desteklemek zorundadır. Geçmişte bu memleketin insanı eksi 25 derece soğukta takımını destekledi, bu günler ne çabuk unutuldu. Şimdi ortada pırıl pırıl bir stat ve radyan sistemi ile ısıtılan tribünlere sahip Erzurum… Bu ortamda bize düşen görev maça gitmek ve takımı destek vermektir. Rahmetli Teyo Pehlivan’ın dediği gibi,  Bilmem anlatabildim mi?...