Nurullah Pala

Ömer kalk ayağa rakiplerin seni bekliyor

26.02.2015 Nurullah Pala

Tüh be!...En zor anlar gelip, biz gazetecileri bulur...Bir kaza olur olay yerine koşarsın, karşına dayanılmaz manzara çıkar…Yangına koşarsın, yine aynı görüntüler…Sel, çığ, deprem v.s… Hangi tarafa haber için gidersen git manzara değişmez… Bir çok acı olayla karşılaşırsın. Üzülürsün, yıkılırsın, kahrolursun, ama sonuç değişmez… Sen bir gazetecisindir ve olayları kamuoyuna yansıtmak zorundasın…

Onun için gazetecilik mesleğinde duygusallıktan önce iş ahlakı gelir. Gün gelir en çok sevdiğin insanı bile olumsuz eleştirebilirsin. Hatta bu yüzden aran bile o isimle açılabilir. Senin küser ve bir daha yüzüne bakmaz… Ama sen bir gazetecisindir ve senin işin gazetecilik yapmaktır. Duygusallığı bir tarafa bırakmak zorundadırsın. Eğer birileri sana iftira atmamışsa, küfürler hakaretler savurmamışsa sen yine o inasının haberini olumlu da olsa olumsuz da olsa yaparsın… Gazetecinin bağrı geniştir. Acıyı, kütülükleri içine atar, mesleğini icra eder… Haber kutsaldır… Yorum özgürdür mantığı ile hareket eder…

Evet!...yıllar sonra yine duygusal bir anla karşı karşıya kalıyorum. Niye yıllar sonra diyorum…Futbol sahasında karşı karşıya oynadığım Mümtaz Gacır’ın yıllar önce daha yeni öğretmenlik görevine atıldığı dönemde Afyonkarahisar’da elim bir gölet kazası sonrası boğularak can verdiği 19 Mayıs gününde, hem de Gençlik Bayramı’nda ölüm haberini aldığımızda, elimiz ayağımız bir birine dolaşmıştı. Yine de gazetecilik mesleği gereği en sevdiğimiz arkadaşlarımızdan birinin ölümünü haberleştirirken, köşe yazılarıma taşımıştım. Sanayispor’dan takım arkadaşlarımın Denizli yollarında geçirdiği trafik kazasını unutamam. Ahmet gibi çok değerli bir kardeşimiz bu kazada hayatını kaybetmişti. Dualarımız ve Allahın izniyle Ahmet Marancı, Şamil Tel ve Nurullah Çiftçi iyileşip aramıza dönmüşlerdi.

Şimdi Ömer Kantar’ın iyileşmesi için ellerimizi semaya kaldırdık, Yüce Allaha yalvarıyoruz. Allahım, Ömer’i ailesine ve Türk spor camiasına yeniden kazandır ve ulaştır…

Adı Ömer, soyadı Kantar… Uzundere nüfusuna kayıtlı 25 yaşında gönlünü buz sporlarına kaptıran bir genç… Bugünlerde  gençliğinin baharında olan bir genç, Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakım odasında yaşam mücadelesi veriyor. Bu cümleyi kurarken bile inanın boğazım düğümleniyor. Ellerim titriyor… 25 yaşında bir genç amansız bir illet karşısında yaşam mücadelesi verirken, savaşı kazanmak istiyor.

Evet!...Bir gazeteciden önce bir insan olarak çok düşündüm, acaba Ömer’in hastalığını yazayım mı? Yazmayayım mı? Diye… Dedimya! Öyle bir mesleği icra etmeye çalışıyoruz ki, bütün zorlukları içinde barındıran bir meslek… Acıması olmayan bir meslek…Haftalardır aylardır düşünüyordum, adeta kendi kendime alıp veriyordum Ömer Kantar’ı haberleştireyim mi? Diye…
Bizim meslekte bir söz vardır, yerin kulağı vardır… Senin beyninde olan bir düşünceyi, bir bakarsınız ki, başka bir gazetedeki arkadaşınız haberleştirmiş… Gazetecilik değimi ile size haberi atlatmış… Siz leb demeden arkadaşınız leblebiyi yemiş oluyor… Sizin için ay bacayı savuşmuş oluyor.

Evet!... Bu Ömer Kantar konusunda ben daya bekleyemiyorum. Tüm acılar ve garip duygular içerisinde bu yazıyı kaleme alıyorum… Ömer Kantar, bugünlerde yakalandığı lenf kanseri ile savaşıyor… Bizleri yaratan Allah’tan ümit ediyorum ki, Ömer ayağa kalkacak ve eski sağlığına kavuşacak. Çünkü Türk sporunun ve özellikle de Erzurum gibi buz sporlarında adını dünyaya duyurmaya çalışan bir il için Ömer Kantar ve Ömer Kantar gibi yetenekli gençlere ihtiyacı var. Yüce Rabbim dualarımızı kabul eder İnşallah…

Eve!... Ömer, sen güçlü ve kuvvetli bir sporcusun… Zaten bu yüzden de agresif ve güce dayalı bir spor dalı olan Buz Hokeyi’ni seçmiştin… Rakiplerine karşı bir çok maçta zaferler kazanmıştın. Şampiyonluk sevinci yaşamıştın. Abdulkerim Çintimar, Şamil Koç, Tolga Bayburtlu, Ahmet Karaman, Muhammet, Alpaslan diğer takım arkadaşların. Hocaların  Mc. Adams Keith, İkram Çintimar seni yeniden aralarında göreceği günü sabırsızlıkla bekliyor. Rakiplerinde buz pistine çıkmış seni karşılarında görmek istiyor. Haydi Ömer Kantar, yoğun bakımdan çık, o illeti yen ve ayağa kalk… Allah’ım sana acil şifalar versin Ömer Kantar… 

BU YAZININ EKLENME TARİHİ 26-02-2015
  
Yazarın Diğer Yazıları