Peki bugüne kadar günahımız neydi?

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) geçtiğimiz hafta içinde tarihi bir karar aldı. Yıllardır uygulanan prosedüre son veren Yıldırım Demirören ve ekibi, 3. Ligde 24 yaşından yukarı futbolcuya imza attırma kuralını değiştirdi. Yani, bundan böyle 3. Ligde isteyen futbol takımı istediği kadar yaşı büyük futbolcuya imza attırabilecek. Ama yeni sezonla birlikte 24 yaş üzerinde 10 futbolcu maç kadrosuna yazılabilecek. Yani 3. Ligde bir futbol takımı 2015-2016 futbol sezonunda bir maçta sahaya çıkarken, 18 kişilik maç kadrosunda 8 tane 24 yaşından küçük futbolcuyu esame listesine yazabilecek.

Evet!...Öncelikle son günlerde bir çok olumlu harekete imza atan Yıldırım Demirören ve yönetimi kutluyoruz, böylesi cesur bir karardan dolayı…Demirören ve ekibi bir yanlışı düzeltti.

Buraya kadar her şey normal… A,normal olan konu ise yıllardır neden bu yanlış yapıldı ve kimse ‘dur’demedi. Haluk Ulusoy’dan sonra, Yıldırım Demirören’den önceki federasyon yönetimleri ‘Ucube’ bir karar aldılar. 3. Lig’de yaş kotası koydular. 3. Ligde yer alan bir futbol takımı, kadrosunda 24 yaşından yukarı toplam 6 futbolcu bulundurabiliyordu. Mukavele imzalayan 6 futbolcudan 4’ü maç kadrosuna yazılabiliyordu. Güya buraki amaç, gençlerin önünü açmaktı ve Türk futbolunun geleceğini kurtarmaktı, ama olmadı. Bu yanlış uygulama yanılmıyorsam 4 yıldır uygulanıyor.

Ama gördük ki, bu yaş kotasının Türk futbolunu hiçbir getirisi olmadı. Bursaspor, Gençlerbirliği, Altınordu ve Bucaspor kulüpleri hariç, hiçbir futbol kulübü bu uygulamanın meyvelerini yiyemedi. Gençlerbirliği ve Bursaspor pilot takımlarından A takım bünyesine genç ve yetenekli futbolcular takviye ederken, Bucaspor ile Altınordu kendi akademileri sayesinde genç futbolcuları kazanıp Türk futbolunun hizmetine sundu. Diğer yüzlerce kulüpte parlayan yıldızı göstermek pek mümkün olmadı. Hatta onlarca genç kaybolup gitti. 3. Ligde yaş sınırlamasının faydasından çok zararı oldu, Türk futboluna… İnsanlar tribünlere yıldız futbolcu görmek için gider. Gençler, futbollarını olgunlaştırmak için saha içinde tecrübeli futbolculara ihtiyaç duyarlar. İşte bu yüzden yıllarca uygulanan statü fos çıktı… Çünkü Yıldırım Demirören ve ekibi, daha önce uygulanan ucube statüyü çürüttü...

Soruyorum size Enes Ünal, Ozan Tufan, İrfan Can  Kahveci, Berat Tosun, Salih Uçan, belki birkaç tane daha isim ekleyebiliriz bu futbolcuların yanına…

Evet!...Dört yılda ortaya çıkan tablo bu…Bu yanlış uygulamada en büyük kaybı ise BB Erzurumspor ve Mavi-beyazlı kulüp gibi düşünen futbol kulüpleri yaşadı.

Evet!...O yanlış uygulama sonucu Teknik Direktör Hasan Çelik ile BAL’da şampiyon olan BB Erzurumspor, bur çok tecrübeli ve as futbolcusu ile yollarını ayırmak zorunda kaldı. Yani Dadaşların omurgasını oluşturan takımda defansta Abdullah Hün(Puyol),  orta sahada Ersin Şen, Remzi, forvette Abdullah Koparan gibi isimlerle yollar ayrılmak zorunda kalındı. Şayet, o gün bu isimler takımdan zorunlu olarak gönderilmeseydi? Belki de bugün Erzurumspor’da 2. Ligde, belki de PTT 1. Ligde olacaktı. Ama olmadı, yıllardır BB Erzurumspor şampiyon olmak için her sezon başka bir takım kuruyor. Bu yüzden de sahasal açıdan bir türlü istikrar yakalanamadı.

Şimdi soruyoruz, Yıldırım Demirören ve ekibi önemli bir yanlışı düzeltti. Peki, Erzurum ve Erzurum gibi düşünen futbol kulüplerinin kaybettiği yılların hesabını kim verecek.

Peki bugüne kadar BB Erzurumspor’un günahı neydi?...Önceki TTF yönetiminin ‘ucube’ uygulaması sonucu Erzurumspor’un dört yılı heba oldu. Yazık değil mi?...