Nurullah Pala

Puanları bol keseden dağıtıyor

23.09.2014 Nurullah Pala

 

Her sezon yeni bir umut, yeni bir heyecan ve yeni bir hedeftir, spor kulüpleri için… Büyükşehir Belediye Erzurumspor’da yeni bir umutla, yeni bir heyecanla ve yeni bir hedefle başladı yeni sezona... Ne var ki; evdeki hesap çarşıya uymadı. Avcı, ava giderken avlandı. B.B Erzurumspor  önce evinde Ayvalıkgücü’ne mağlup oldu. Bu mağlubiyeti anında telafi etmeyi başardı. Vanspor ile birlikte puanı bulunmayan ve ligin dibine demir atan Kayseri Erciyespor’u 2-1 mağlup etti. Birde Kupada Arsinspor önünde alınan 1-0’lık galibiyet ballı kaymak oldu B.B Erzurumspor’a…

 

Ne var ki, Mavi-beyazlı takım evinde iki puan kaybedeceğini tahmin etmediği bir maça çıktı. FBM Makine Balçova Yaşamspor, diğer bir adıyla geçen seneki Balçova Belediyespor, adı her neyse, işte bu takımla Kazım Karabekir Stadı’nda karşılaşan B.B Erzurumspor, daha 19. Dakikada Yasin Yener’le bulduğu golle 1-0 öne geçti. Karşılaşmanın 45. Dakikasında ise hatalar zincirine şahit oldu. Yolun yarısına gelmiş ve futbolu ezberlemiş ve yutmuş olan kaptan Mikail Üzümcü acemice bir şekilde topu kolu ile düzeltmeye çalışında facianın başlangıcına neden oldu. Yani Mikail topu sağa sola veya kaleci İlker’e verse, bugün bu konuları konuşmuyor olacaktık, ancak oldu ile ölüye çare yoktur misali, Cumartesi günü yaşandı, Kazım Karabekir Stadı’nda… Mikail’in çok hafif bir hatası sonunda top döndü dolaştı, geldi, Melik Yeğin’in önüne düştü. Bu futbolcu da öğle bir vuruş yaptı ki, kaleci İlker’in kolunun altından topu filelerle buluşturdu, durum 1-1 oldu. Sonrası ne oldu? Diye soracak olursanız, kocaman bir iki puan yeşil çimlere gömüldü. Önce Ayvalıkgücü maçında kaybedilen 3 puan, sonrası Balçova Yaşamspor önünde uçup giden 2 puan… Üç haftanın geride kaldığını düşünürsek, B.B Erzurumspor’un topladığı puan dört, kaybettiği puan beş…Yani Kazım Karabekir Stadı’nda iki maçta 5 puan güme gitti.

 

Mavi-beyazlı takımın karşılaştığı Yaşamspor öyle ahım, şahım bir takım değil. Maçı izleyen çok az sayıdaki isim de şahit oldu. Adamlar futbol değimi ile yarım pozisyonda golü buldu. Yani Erzurum gibi hedefe odaklanmış bir takım bu tür pozisyonlardan gol yememeli. Yani gol yiyince de komik duruma düşüyor. Yediği golün altından kalkamıyor. Acemice hareketler sergiliyor. Aynen dünkü maçın son 70 dakikasında yaşananlar gibi. Murat Akgül yüzde yüz gol pozisyonunda amatör futbolcunun bile vurmayacağı bir kafa vuruşu ile topu kaleciye teslim ediyor.  Aykut Çakay’ın ceza sahasında önüne düşen topun adeta sibobunu ararken, rakibin topu yağdan kıl çeker gibi, Aykut’un ayağından alıp uzaklaştırması gibi, daha aksaklıkları sıralayabiliriz. Yılmaz Can Taşkıran yabancısı olduğu sol açık mevkiinde oynatılınca, verimli olamadı, gitti. Adeta sahada varlığı ile yokluğu belli değildi. Eski üretkenliğinden uzaktı. Emre Yüksektepe kendisine bir metre kare yer belirlemiş, ora da kendi egosunu tatmin ediyor. Oyunun ofans yönüne en ufak bir katkısı yok. Yasin Yener çırpındı, durdu orta sahada… Adam eksiltme özelliğine sahip Ekrem Sütçü, ilk kez ligde onbirde başladığı bir maçta ‘Acaba bir şut atarsam, sonum ne olur’ düşüncesindeydi. Kendisinden beklenen patlamayı yapamadı. Ancak yine de sahada en iyilerden biri olduğu kanaatindeyim. Mikail Üzümcü, yakından tanıdığım ve takip ettiğim bir futbolcu, tecrübesi ile risk almayı seviyor. Ancak bu ofans yönünde olmalı. Mikail’i yönetim gol pası atsın, toplara iyi vursun, diye transfer etti. Yani kısacası Mikail sadece yaşı ile değil futbolu ile de sahada ağabey ve lider olmalı. Yoksa sezon hem kendisi hem de takımı için hüsranla bitebilir. Sağ kanatta oynayan Cebrail, idmanlarda ekstra orta yapma çalışması yapması gerekir. İşte Cumartesi günkü maçta bir tane güzel orta yaptı. O da golle sonuçlandı. Doğa İşeri tam bir görev adamı, ancak hücum yönünü o da geliştirmeli. Ömer Faruk savunmada yine görevini başarı ile yaptı. İbrahim’e tavsiyem hep sürat çalışması yapsın. Savunmanın en önemli bölgesinde oynuyor. Eğer deplasmanlarda da adamlarını kaçırırsa, sonuçlar Erzurum’a pahalıya patlar. Kaleci İlker yere yatmadığı maçta maalesef kalesinde golü gördü. Aslında yenilen Golda onunda hatası vardı. Kolunun altından kaçan topu, rahatlıkla uzaklaştırabilirdi. Kısa süre görev yapmasına rağmen, Orhun Öztürk konusunda iyimserim. Yani iyi bir futbol kumaşı olduğu izlenimi hasıl oldu, bende…

 

Bir çift sözüm de Deniz Sert’e var. Deniz Sert, geçen sezon daha kiloluydu, ama daha verimli olmuştu, B.B Erzurumspor’a… Ama bu sezon Deniz Sert’ten beklenen patlamayı henüz göremedik. Sık sık kanatlara açılıyor. Ya sol kanattan, ya da sağ kanattan içeri girmeyi zorluyor. Tabi bu da enerjisinin tükenmesine neden oluyor. Bilmiyorum Taşkın hocanın taktiğimidir. Ama Deniz böyle oynarsa veya oynatılıyorsa Erzurum çok zor gol atar. Hatta gol mucizelere kalır. Deniz ceza sahasında topla buluştuğunda tek vuruşları iyi yapan bir santrfor, en azından biz geçen sezon Deniz’i böyle gördük ve tanıdık. Şimdi Deniz şunu diyebilir, “Orta sahadan istediğim topları alamıyorum.” Evet, Deniz bunu söylese hakkını teslim ederim. Çünkü B.B Erzurumspor, bir türlü hızlı oyun ritmini yakalayamadı. Orta sahada çok pas yapıyor. Ama nafile… Yan paslar her zaman insanı yanıltır. Yan pas yapmak çok pas yapmak ya da iyi futbol anlamına gelmez. Siz derinlemesine iyi oynamalısınız. Kanatları iyi çalıştırmalısınız. Eğer şampiyonluğa oynuyorsanız. Eğer bunları yaparsanız şampiyon olursunuz. Yoksa Erzurum’un forması bile ligde kalmaya yeter. Unutmadan belirteyim, Cumartesi günkü maçta giyilen formaları çok beğendim. Seçim harikaydı. Eğer bu fikir emektar malzemeci Taner Altay’dan çıktıysa kendisini kutluyorum.

 

İşin özü şu; Teknik Direktör Taşkın Güngör, yaraya parmak basmalı. Kangren olmadan sorunu çözmeli, bu takımın en büyük problemi gol, bunu da öncelikle çözecek olan kendisi… Üç hafta şunu gösterdi ki, Mavi-beyazlı takım puanları bonkörce dağıtıyor. Kazım Karabekir Stadı rakipler için korku tüneli değil, adeta yol geçen hanı olmuş. Eğer bundan sonra Erzurum, özellikle kendi evinde  bol keseden puanları dağıtırsa, lig sonu yine hüsranla sonuçlanır. Bizden söylemesi. Son sözüm taraftara, ne olur bundan sonra tahriklere kapılıp, sahayı kapattırmayın, hem sizsiz futbolun tadı tuzu olmuyor. Futbol taraftarla, dolu tribünlerle güzel. Bizi bu güzelliklerden mahrum bırakmayın. Kalın sağlıcakla…

BU YAZININ EKLENME TARİHİ 23-09-2014
  
Yazarın Diğer Yazıları