Arsızla hırsız arasında bir fark ararsanız, sadece atasözleri ve deyimlerde bulursunuz. Misal; atasözünde derki, 'Çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin'. Bu atasözü değişik bir şekilde ise 'Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur' diye lanse edilmektedir. Ben aslında hep ikinci söyleneni tutmuşumdur. Çünkü başımın üstüne çıkardıklarım arsız, gönül haneme çağırdıklarım hırsız olmuştur hep.
Son dönemde ise değişen zamana uyuldu, arsızlarla hırsızlar aynı kulvarda koşturup 'arsız hırsız' olma yolunu seçti. Zaman geçtikçe Erzurum’da gerek koltuk dolduran makam mevki sahibi kişilerin, gerekse kendisine makam-mevki verilen arkadaşların arsız hırsız olduğuna şahit oldum. Yazdıklarımı okuyunca 'sadete gel' dediğinizi duyar gibiyim.
Malumunuz seçimler yaklaşıyor. Adaylarda bol keseden atma yarışı, adaylara şirinlik ederek menfaat gözeten bazı gazeteci arkadaşlar da dil uzatma yarışı başladı. Durum böyle olunca, bazı adayların kirli çamaşırları da bir sonraki seçime kadar çamaşır makinesine atıldı. Dürüstlükten ödün vermeyen adaylar hakkında ise karalama kampanyaları başlatıldı. Seçim döneminde hangi adayın bolca fotoğraf ve görüntüsünü gazete, TV ve internet haber sitelerinde görürseniz, anlayın ki o aday, kirli çamaşırları makineye atılanlardan. 'Kirli çamaşırların atıldığı o makine ne zaman çalıştırılacak' diye sorduğunuzu duyar gibiyim. O makine, bir sonraki seçimlerde başka adaylar ortaya çıktığında çalıştırılır.
Yani arsız, başka bir hırsız bulup yeni işbirliği içine girdiğinde. Bu nedenle arsızla hırsız, aslında 'arsız hırsızdır' hep...18 yıldır gazetecilik yapmaktayım ve yukarıda yazdığım kurallar, bugüne kadar hiç değişmemiştir bu camiada. Son dönemlerde gözlemlediğim tek fark ise, arsız gazeteci arkadaşların sayısındaki artış. Allah beni ve binim gibi düşünenleri, onlardan uzak durup namusu ve şerefi ile yaptığı işten emekli olanlardan etsin inşallah. Arsızla hırsızın da, kısa sürede hayattan emekli olmaları dileğiyle...