RADARHABER / ERZURUM
2010’da tam 1214 öğrenci soruların tamamına doğru cevap vermiş. 17-25 Aralık sonrası önlemler alınınca 2014’te soruların tamamını doğru yapan aday sayısı 2’ye düşmüş. Askeri Liselere giriş sınavında 2004’ten itibaren matematikte 30’da 30 yapan aday sayısı patlamış. 2010’da tam 1214 öğrenci soruların tamamına doğru cevap vermiş. 17-25 Aralık sonrası önlemler alınınca 2014’te soruların tamamını doğru yapan aday sayısı 2’ye düşmüş.
Hürriyet’ten İsmet Berkan rakam rakam FETÖ’nün orduya nasıl sızdığını yazdı:
“Önce bazı temel bilgileri vermekte fayda var: Türkiye’de ortaokulu (veya geçmişte 8 yıllık temel eğitimi) bitiren çocuklarımızın bir bölümü askeri liselerde eğitim görmek için sınava giriyor. Bu, benim çocukluğumda da böyleydi.
Askeri liseler, Kara Kuvvetleri için 600, Hava ve Deniz Kuvvetleri için 200’er ve son olarak da GATA kontenjanı için 40 öğrenciyi alıyor. Yani toplamda 1.040 öğrenci.
Bu 1.040 kişilik kontenjan için yıllar içinde değişmekle birlikte 30 bin ile 60 bin arasında öğrenci sınava giriyor. Yani aslında büyük bir yarış var. Sınavda adaylara matematik (30), Türkçe (30), sosyal (15) ve fen (25) soruları soruluyor. Öğrenciler esas olarak matematik ve fen becerileriyle bu okullara girebiliyorlar.
Darbe sonrası kimi darbeci subaylar, askeri liseye girişte kendilerine sınav sorularının ve cevaplarının sınavdan önce verildiğini ve cevapların ezberletildiğini söyleyen ifadeler verdiler. YÖK’ün ALS ile ilgili incelemesinde de bu şüpheden hareket edilmiş ve 2000 yılından itibaren bütün ALS’lere bakılmış. Burada vereceğim rakamsal bilgiler hep 30 soruluk matematik sınavıyla ilgili ama diğer üç sınavın da benzer neticeler verdiği bilgisi var.
30’DA 30 YAPAN ‘DÂHİ’ ÇOCUKLAR
Baktığımızda, matematik sınavında sorulan 30 sorunun 30’unu birden doğru yapan adayların sayısında 2004 yılından itibaren bir patlama var ama 2000-2003 arasındaki sınavlarda da çok sayıda aday tam doğru cevap vermiş, tam 234 kişi. Doğru cevap veren aday sayısı rekoru 2010 girişlilerde kırılmış, tam 1.214 aday 30 matematik sorusunun 30’una da doğru cevap vermiş.
Bu noktada bir hatırlatma yapayım: Askeri liseler sadece 1.040 öğrenci alıyor, yani 2010’da askeri liseye giren adayların tamamına ilişkin (ki onlar bugün harp okullarında öğrenci) ciddi şüpheye sahip olmamız için çok nedenimiz var.
Durum 2011 ve 2012’de de vahim, 2013’te de. Çünkü bu sınavlarda da tam doğru cevap verenlerin sayısı ‘hayatın olağan akışı’na hiç uygun değil.
Elbette insanın aklına, “Belki de çok başarılı çocuklar bunlar” cümlesi düşebilir ama durum öyle değil. Eğitim çıktısı söz konusu olduğunda, çok keskin değişiklikler hep şüphe çekicidir.
2014’TE BAŞARI BİRDEN DÜŞÜYOR
2013 sonunda 17-25 Aralık sonrası FETÖ’ye karşı operasyonlar başlayıp ÖSYM’de ciddi değişiklikler olunca, örgüt büyük olasılıkla 2014’ten itibaren ALS sorularını çalamıyor. Bu durum sınav sonucuna da yansıyor hemen: 2014 ALS’de matematik sınavında 30 sorunun 30’una birden doğru cevap verenlerin sayısı birden 2’ye düşüyor. Oysa 2013’te bu sayı 262’ydi. 2015’te hiç kimse 30’da 30 yapamıyor, 2016’da ise sadece 4 kişi.
Kaldı ki, sınavı kazanmak için 30’da 30 yapmak illa gerekmiyor, 30’da 29 veya 28, hatta 27 doğru cevap vermek de yeterli. 2013 ve öncesi sınavlara baktığımızda
27 ve üstü doğru cevap verenlerin toplam sayısının okulların kontenjanından fazla olduğunu görüyoruz. Oysa 2014 ve sonrasında böyle bir şey yok.
2014’TEN SONRA MÜLAKATTA ELEDİLER
Tek başına bu çarpıcı düşüş bile bize çok şey söylüyor ama hikâyemiz burada da bitmiyor. Çünkü askeri liseye girmek için sadece sınavı kazanmak yetmiyor, bir de mülakatta başarılı olmak lazım. Zamanına bu mülakat usulü büyük olasılıkla ‘irticacı’ denen cemaat mensuplarını elemek için getirilmiş, yoksa 13-14 yaşındaki çocukla neyin mülakatı yapılacak.
Ama bir bakıyoruz ki sistem terse işliyor; 2014’ten 2016’ya kadar sınavı kazanan çocukların önemli bölümünün bu kez mülakatta elendiğini görüyoruz. Baktığımızda 2000-2013 arası, yani 13 yılda mülakatta elenen aday sayısı toplam 300 kişiyken, 2014-15-16’yı kapsayan üç yılda toplam 105 çocuğun sınavı kazandığı halde mülakatta elendiğini görüyoruz. Bir daha hatırlatayım, bu okullar toplamda 1.000 öğrenci alıyor zaten.
Hikâyemiz hâlâ bitmedi, daha çok çarpıcı bilgiler var...
SBS’YE GİRSELER KAZANAMAZLARDI
ALS dediğimiz sınav, geçmişteki SBS ve bugün uygulanan TEOG benzeri bir liseye giriş sınavı. Yetkililer, 2000-2013 arasında ALS’yi kazanıp okula kabul edilmiş adaylardan 8 bin 88’ini özellikle incelemişler. Bu incelemede bunlardan sadece 3 bin 668’inin SBS puanı saptanabilmiş; geri kalanlardan 1.596’sı hiçbir SBS’ye girmemiş, büyük olasılıkla ALS’yi kazanacaklarını zaten biliyorlarmış.
SBS puanı saptanabilen 3 bin 668 kişiden kabaca 1.000 tanesinin SBS başarısı ile ALS başarısı birbirine uyumlu bulunmuş, yani ALS’yi de kazanabilecek seviyede SBS puanı almışlar. Buna karşılık 7 bin 700’ü SBS’de 400 puan seviyesini bile tutturamamış, yani hayli başarısız olmuşlar ama ALS’de ‘üstün başarı’ elde edebilmişler ve TSK’ya katılmışlar.
ORTAOKULDA 1 YIL YURTDIŞINDA OKUYANLAR
Bu 8 bin 88 kişiyle ilgili bir başka ilginç durum, içlerinden 1.597’si nedense 6. sınıfı yurtdışında okumuş. Ortaokul sırasında (veya 8 yıllık temel eğitimin 6. yılında) bir yıllığına yurtdışına giden sıradan Anadolu çocuklarından söz ediyoruz. YÖK uzmanlarının değerlendirmesine göre 2000-2007 arasında askeri liselere yerleşen tüm öğrenciler, evet tüm öğrenciler 6. sınıfı yurtdışında okumuş! Varın bu sonucu siz değerlendirin.
ALS İLE GİRENLERİN ‘YÜZDE 97’Sİ FETÖ’CÜ’
YÖK uzmanlarının saptamasına göre askeri liselere yerleşmiş başarılı adayların büyük çoğunluğu FETÖ’ye yakın özel eğitim kurumlarından mezun. Yine YÖK uzmanlarının saptamasına göre 2000-2013 yılları arasında ALS’yi kazanmış bütün adayların cevap kâğıtlarında matematikte 30’da 28, Türkçede 30’da 28, sosyalde 15’te 10 ve fende 25’te 18 doğru cevaplık bir örüntü var. Uzmanlara göre bu örüntü, sınav soru ve cevaplarının önceden bu adaylara verildiğinin en büyük göstergesi.
En sona en çarpıcı saptama: Uzmanlara göre 2000-2016 yılları arasında ALS ile TSK’ya katılanların yüzde 97’si FETÖ ile ilişkili.
Bu veriler ışığında neden söz ettiğimizi yeniden hatırlamakta fayda var: Askeri liseler, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yegâne değil ama ana subay kaynağı. Ve bu kaynağı ele geçirip buraya uzun yıllar içinde yatırım yaptığınızda TSK’yı da ele geçirmiş oluyorsunuz.
ONUN YAPTIĞINI TSK YAPMADI
Aslında basit ve temel bir incelemeyle yazılan bu rapordaki rakamlar bile durumun ne kadar tabak gibi ortada olduğunu gösteriyor. Başka hiçbir yıl değilse bile 2010 yılında ansızın 1.214 kişi 30’da 30 yaptığında birilerinin durumdan şüphelenmesi gerekirdi ama kimse bunda bir anormallik görmemiş. Halbuki FETÖ aynı yılın devlet memurluğuna giriş sınavı olan KPSS’de de soruları önceden çalıp mensuplarına vermişti ve o yıl mesela Milli Eğitim Bakanı olan Nimet Baş sınav sonuçlarından şüphelendiği için KPSS’nin öğretmenlikle ilgili bölümlerini iptal ettirmişti. (Daha sonra sınavın geri kalan bölümleri de iptal oldu, konu bugün mahkeme aşamasında.) Nimet Baş’ın Milli Eğitim için gösterdiği özeni TSK için kimsenin göstermemiş olması çok ama çok çarpıcı bir ihmal.
BU TABLOYU KİMSE GÖRMEDİ Mİ?
- TSK’ya subay olarak giriş kapılarından en önemlisi olan Askeri Liseler Sınavı (ALS) sonuçlarına toplu halde bakmak bile arızayı görmeye, göstermeye yeterli. Yukarıdaki tablo ALS’nin sadece matematik sınavı sonuçlarını gösteriyor ama diğer sınavlarda da durum benzer. Bu tabloya darbe girişimine kadar kimsenin bakmamış olması akıl alır gibi değil.
Kaynak : http://www.radarhaber.com/haberler/18/feto-turk-ordusunu-boyle-ele-gecirdi_12983.html