Diriliş Ertuğrul dizisi Erzurum ile gündemde!

Nesrin ÇETİNKAYA'nın haberi...

RADARHABER / ERZURUM 

 

Her Çarşamba günü TRT 1 ekranlarının merakla izlenen Diriliş Ertuğrul dizisi, izleyicileriyle uzun bir bekleyişin ardından buluştu. Dizide, Erzurum Çifte Minareli Medresede bulunan motiflerin yer alması Dadaşları heyecanlandırdı. Yeni sezona başlayan dizide, kadroya dahil olan yeni oyuncular arasında da Erzurumlu ünlü bir isim de var.

 

DİZİYE ERZURUMLU OYUNCU DA DAHİL OLDU

 

Diriliş Ertuğrul´un Çarşamba günü yayınlanan yeni sezon ilk bölümünde Kayı Obası´ndaki Erzurum Çifte Minareli Medrese´de yer alan hayat ağacı motifleri ve Erzurumlu Sanatçı Recep Cinisli´nin bölüm final sahnesinde oynaması ilgi gördü. Dizi, yeni sezon ilk bölümüyle değişik açılardan ses getirdi. Dizide sözleri Nizami Paşa Saraçlı´ya ait , Şemistan Alizamanlı tarafından seslendirilen, “Tanrı, Türk´e Yar Olsun” parçası, ‘Allah Türk´e yar olsun´ şeklinde okundu.  Yeni oyuncuların rol aldığı dizinin final sahnesini ise bir Erzurumlu Sanatçı Recep Cinisli oynadı. Aksakallıların ok ve yay takdimi şeklinde geçen sahnede Recep Cinisli aksakallı büyüğü oynadı. Ertuğrul Bey´e  Oğuz Kağan´dan kalan  altın yay ve gümüş üç oku hediye eden aksakallı, bu nişanların ona kutlu olmasını, çıktığı yolda başarılar diledi. Bir çok filmde rol alan Cinisli, sahnedeki performansı ile de göz doldurdu. Öte yandan dizideki Kayı Obası´nın çadırındaki hayat ağacı motifleri ilgi çekti. Erzurum Çifte Minareli Medrese´de hayat ağacı tek başına görülür. Hayat ağacı motifi Anadolu Selçukluları´nda sadece dinî ve sivil mimarîde süsleme unsuru olmayıp sembolik anlamlar da taşıyor. Kültürümüzün eski izlerini de taşıyarak “evrenin direği, barışın, bereketin, bilimin, hikmetin, kudretin ve sonsuzluğun sembolü” olmasıyla Türk taş bezeme sanatındaki eşsiz örnekleriyle beraber, günümüz inanç ve geleneklerinde de yaşamaya devam ediyor.

 

 

 

DİRİLİŞ ERTUĞRUL DİZİSİ…

 

Ertuğrul Bey´in öncülüğündeki Kayılar, yeni yurtları Söğüt´e yerleşeli on yıl olmuş; geçen bu on yıllık sürede Selçuklu Devleti, Kösedağ Savaşı´nda Moğollar´a yenilmiş ve devlet Moğol tahakkümü altına girmiştir. Fakat Ertuğrul, her şeye rağmen Söğüt´ü ihya etmiş, buradaki müslim ve gayrimüslim ahalinin güvenini kazanmıştır. Diğer taraftan oğullarını da bizzat kendisi büyütüp yetiştirmiştir. Ertuğrul´un Söğüt´teki gücü, Moğolları rahatsız eder. Moğollar, tahakküm altına aldıkları Selçuklu vezirleri aracılığıyla Ertuğrul´un gücünü kırmak için harekete geçer. Bu zamana kadar Söğüt´te vergileri toplayan Ertuğrul iken, bundan sonra vergileri toplamakla başka bir oba vazifelendirilir. Ayrıca bu obaya Söğüt´te yurt verilir. Bu obanın beyi, kızını casusluk faaliyetleri için önden Söğüt´e gönderir ve kızın yolu Osman vasıtasıyla Ertuğrul ile kesişir. Bundan sonra Ertuğrul ile bu kız ve obası arasında büyük olaylar baş gösterir.

 

 

 

Diğer taraftan geçen yıllar içinde, Söğüt´ün Türkler tarafından ihya edilmesini kabullenemeyen ve Söğüt´ü Ertuğrul´un elinden almak isteyen gizli bir örgüt ortaya çıkar. Bu örgütün lideri, farklı bir kılıkta Ertuğrul Bey´in en yakınlarına kadar sızmayı başarmıştır. Adamlarını da farklı kimliklerle Söğüt´ün her tarafına yerleştirmiştir. Ertuğrul Bey´in gücünün daha fazla yükselmesini istemeyen bu örgüt, her koldan gizli faaliyetlerle Ertuğrul´a saldırmaya başlar. Bir tarafta devletin tahakküm altında olması, bir tarafta Moğol baskıları, bir tarafta da bunları fırsat bilen gizli örgütün Söğüt´ü Türklerden almak için harekete geçmesi, Ertuğrul´u büyük bir kıskacın içine sokacaktır. Ertuğrul, tüm bu çetin şartlar altında obasını ve evlatlarını bu tehlikelerden koruyabilecek midir? Bu büyük cenderede Ertuğrul´un en büyük destekçileri kimler olacaktır? Devletin tahakküm altına girmesi ve gücünü kaybetmiş olması, Ertuğrul´u hangi gayeye yönlendirecektir? (günebakış)  



Kaynak : http://www.radarhaber.com/haberler/30/dirilis-ertugrul-dizisi-erzurum-ile-gundemde_17062.html