RADARHABER / ERZURUM
Takvim yaprakları 25 Ekim´i gösterdiğinde katliamın adresi Erzurum´du… Çat ilçesi Yavi beldesinde yaşanan kanlı olayda, 5´i çocuk 32 sivil vatandaş şehit edildi. Vahşi katliam, aradan geçen 29 yıla rağmen hafızalardan silinemiyor.
Türkiye için 1993, birçok faili meçhul ve katliamın yaşandığı yıl olarak tarihe geçti. 24 Mayıs 1993´te Elazığ-Bingöl karayolunda asker taşıyan iki aracı durduran teröristler, acemi eğitiminin ardından birliklerine gitmekte olan silahsız 33 eri şehit etti. 2 Temmuz 1993´te Sivas´ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli´nin yakılması sonucu 37 kişi yanarak can verdi. Sivas olaylarından üç gün sonra vahşetin adresi bu kez Başbağlar´dı. 5 Temmuz 1993´te, Erzincan´ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 33 sivil öldürüp köy ateşe verildi. PKK terör örgütü üyeleri, Başbağlar´ı bastı ve 1,5 saat örgüt propagandası yaptıktan sonra tüm erkekleri kurşuna dizdi. Olay, bazı karanlık odakların Alevi-Sünni çatışması çıkarmak için düğmeye bastığını ortaya koymuştu.
Takvim yaprakları 25 Ekim´i gösterdiğinde bu kez katliamın adresi Erzurum´du… Çat ilçesi Yavi beldesinde yaşanan kanlı olayda, 32 sivil vatandaş şehit edildi. Olayın faili yine PKK terör örgütü olarak açıklandı. Asker üniformalı teröristler akşam saatlerinde Yavi´ye gelerek, kahvehaneyi basmış ve çevredeki evlerden çıkardıkları erkekleri de buraya toplamıştı. Önce örgütün propagandasını yapan teröristler, ardından uzun namlulu silahlarla ateş açmış, olayda ilk açıklanan sayı 38, sonraları 35 ve en son 32 şehit olarak hafızalara kazındı.
Erzurum´un Çat ilçesine bağlı Yavi beldesinde PKK´lı teröristlerin bir kahvehanede 5´i çocuk 32 kişiyi kurşuna dizerek yaptığı vahşi katliam, aradan geçen 29 yıla rağmen hafızalardan silinmedi.
Canlı Tanıklar O Anları Böyle Anlatmıştı…
ATEŞ SERBEST DEYİP TARADILAR…
Katliamdan yaralı olarak kurtulanların anlattıkları, dehşet dolu dakikaların boyutunu gözler önüne serdi:
77 yaşındaki Cevat Menteşe:
Bir anda dışarıdan "silahlar seriye bağlansın, ateş serbest" sesi geldi. Hemen ardından içeriye bayıltıcı etkisi olan bir toz atıldı. Herkes bu tozun etkisiyle yere serildi. 13-14 yaşında çocukları, dışarıdan geçenleri buraya attılar. Hatırladığım kadarıyla olay sırasında içeride 50´nin üstünde insan vardı. Burada kardeşimin ve diğer köylülerin 5-6 çocuğu vardı. Ben o katliamda iki ayağımdan kurşun yedim. Öldürmeyen Allah öldürmedi, yaşıyoruz. Ben yatağa girdiğimde hala o acı benimle beraber. Her dakika o anı yaşıyorum. Biz onlardan hakkımızı ahirette alacağız. Biz kimseye bir şey yapmamıştık. Kardeşimin 5, dayımın oğlunun 3 çocuğu yetim kaldı. Çok çektiler, zorluk yaşadılar.
Salih Yavilioğlu:
Katliamda kahvehaneyi işleten kardeşlerim Hacı ve Rasim Yavilioğlu´nu kaybettim. Kahvehane olaydan sonra 5 yıl kapalı kaldı. Benim kahvehaneyi çalıştıran iki biraderim burada şehit oldu. Olaydan sonra 5 yıl süreyle kapalı kalan bu yeri köylülerin isteği üzerine yeniden açıp 1998´de markete çevirdik. İki kardeşimi kaybettim, ben her gün onların acısını yaşıyorum. Ölen diğer köylüler de bizim kardeşlerimizdi. Allah böylesi olayları kimsenin başına vermesin.
Yavi katliamından sağ kurtulan Necmi Köse ve Köksal Aktaş:
Köye jandarma geldiği ve kimlik kontrolü yapacağı söylendi. Dışarı çıktık. Daha sonra jandarma kılığındaki PKK´lılar üzerimize ateş açmaya başladı.
Abdullah Duman ve Recep Dursunoğlu:
Kamyonla gelen asker kıyafetli 5 kişi, kahvehaneye geldi ve vatandaşlar onlara çay ikram etti. Bu 4 kişi daha sonra köydeki diğer gençlerin de kahveye çağrılmasını istedi. Onların da gelmesinin ardından "Biz PKK´lıyız, burası da Kürdistan toprakları" diyerek yaylım ateşi açtılar ve olay yerini terk ettiler.
MİT BELGELERİNDE TERÖRİSTLERİN İTİRAFLARI VAR
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT),32 kişinin öldürüldüğü Erzurum´un Çat ilçesi Yavi beldesindeki katliamla ilgili kayıtlarını, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu´na gönderdi. Komisyona giden ‘çok gizli´ belgeyle birlikte, hain saldırının tüm detayları da ortaya çıkmış oldu. Kayıtların yer aldığı belgede, olayla ilgili çarpıcı ayrıntılar dikkat çekti. MİT´in kayıtlarına göre, katliamı asker kılığına giren 5 kişilik PKK´lı grup hem de askeri kamuflaj giyerek gerçekleştirdi. Belgede 5 teröristin isimlerine de yer verildi.
Kahvehaneye topladılar ve...
Teröristlerin, askeri kamuflajlı giysilerle ilçeyi bastığı ve haberleşmeyi önlemek için telefon hatlarını kestiği belirtiliyor. Terör örgütü mensubu beş kişilik grubun, saat 19.40 sularında Çat nüfusuna kayıtlı Zeki Bingöl´e ait 25 DY 442 plakalı kamyoneti Yavi yakınlarında gasp ettiği ifade ediliyor. Beldede halkın, üniforma giymiş ve G-3 piyade tüfeği taşıyan teröristleri asker sanarak şüphelenmediği belirtilerek, vatandaşların kahvehaneye toplanarak öldürüldüğü ve bir kısmının da yaralandığı belirtiliyor. MİT belgesinde, 5 Aralık 2006 tarihinde tahliye edilen terör örgütü PKK mensubu "İsmail" kod adlı İsmail Tanelçi´, saldırıyı şöyle anlatıyor: Eylemin kararı eyaletten gelmişti. Amacı, Lice´de devletin yaptığı katliama misillemeydi. Devlet yanlısı köy seçildi. Eylemin planlaması ve yönetimi, Cesur kod tarafından yapıldı. Eylemci grup, köye giren 35 kişilik grubu köy kahvesine topladı, herkesi öldürdü. Eyleme katılanları Cesur kod, Emin kod, Piroz kod, Rojhat kod, Dilbirin kod olarak biliyorum.
DADAŞLAR AYAKLANDI, NAİM HOCA DURDURDU…
Yavi katliamı şehitlerinin cenazelerin kaldırılmasından sonra meydanda toplanan Erzurumlular "Orduya güvenmiyoruz, silah verin biz kendimizi koruyacağız.", "Hükümet istifa" ve "PKK´ya ölüm" sloganları atarak protestoda bulundu. 27 Ekim günü Erzurum Atatürk Üniversitesi öğrencileri sabah saatlerinde hain saldırı için protesto yürüyüşü düzenledi. İşyerlerini kapatarak yürüyüşe katılan Erzurumlular ile birlikte sayısı 10 bini aştı. 1992-1993 yılları terörün özellikle köylere sıçradığı yıllardır. Erzincan´ın Başbağlar köyü, Muş´un Muratgören köyü ve Erzurum´un Yavi ve Çiçekli köyleri bu saldırılara maruz kalan köylerden sadece birkaçıydı. Köylere ve ilçelere yönelik olan peş peşe saldırılar, halkın tahakküm ve tahammül sınırlarını zorlamıştı.
Erzurum halkı saldırılardan sonra sokaklara inerek, Atatürk Üniversitesi ve Cumhuriyet Caddesi´nde toplanmıştı. Kalabalık grup sloganlar eşliğinde Mahallebaşı semtine doğru yürümeye başlamıştı. Dönemin Valisi Oğuz Berberoğlu askerden yardım istemekle beraber ayaklanan halkı sakinleştirmek için de halka silah dağıtılacağını açıklamıştı. Erzurumluların durdurulamaz ilerleyişi dönemin sevilen isimlerinden Naim Hoca´nın katkılarıyla zorla durdurulabilmişti. Katliamın üzerinden geçen 29 yıla rağmen Yavi halkı, PKK´nın gerçek yüzüne tanıklık etmiş insanlar olarak bu katliamı bir gün olsun unutmadan, terör olaylarının son bulmasını istiyor. Şehitler, düzenlenen törenle bir kez daha anıldı.
Kaynak : http://www.radarhaber.com/haberler/32/29-yildir-dinmeyen-aci-yavi-katliami_20313.html