Burun estetiğinde İtalya ve Kore birinci

RADARHABER / ERZURUM
Nüfusa göre oranlandığında Avrupa’ da İtalya, Asya’ da ise Güney Kore burun estetiğinde birinciliği kimseye kaptırmazken İran’da her yıl 200 bin kişi burun estetiği olmak için ameliyat masasına yatıyor. 
Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bahadır Baykal, burun estetiği ameliyatında doğal görünümün en önemli unsur olduğunu belirtti. Tüm dünyada estetiğin son yıllarda her yaş grubunda oldukça popüler uygulama olduğunu ifade eden Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bahadır Baykal, “Dünya genelinde yılda 15 milyon insan estetik müdahale geçiriyor. Bunların çok büyük kısmı saç ve deriye yönelik girişimsel olmayan uygulamalar, rinoplasti ise ülkeden ülkeye değişkenlik gösteriyor. Nüfusa göre oranlandığında Avrupa’ da İtalya, Asya’ da ise Güney Kore burun estetiğinde birinciliği kimseye kaptırmıyor. Ancak ilginç bir durum İran’da her yıl 200 bin kişi burun estetiği olmak için ameliyat masasına yatıyor, Amerika’da ise her sene 500 bin kişi “acaba burnumu yaptırsam mı? “ diye ön görüşme için doktora başvuruyor.” dedi.

BAŞARILI BURUN ESTETİĞİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER...
Başarılı bir burun estetiği için ne yapılması gerektiğini belirten
Baykal, şöyle konuştu: “Burun estetiğinde doğal ve güzel bir sonuç için ameliyat öncesinde kişiye özel çalışılarak teknik belirlenmelidir. Doğru hastada doğru teknik mutlu sonucu getirir. Burun estetiği ameliyatında kullanılan iki farklı yöntem mevcut, açık ve kapalı olmak üzere. Aslında şu an burun estetiği yapan cerrahlar arasında bile fikir birliği yok, dolayısıyla hastaların kafalarının karışması doğaldır. Bakın, eğer cerrah olarak sadece bir teknikle ameliyat yaparım diğerini yapmam diyorsanız yanlış bir yoldasınız demektir. Şayet fazla risk almayayım, kolay burunları yaparım derseniz kapalı teknik ameliyatlarınızda ömür boyu yeterli olabilir. Ben bunlara 45 dakika ameliyatları diyorum. Ameliyatın başlaması ve bitmesi maksimum 45 dakika sürüyor. Ancak madalyonun diğer ucu farklı. Hastalarınızın önemli bir kısmı daha önce estetik olmuş revizyon olgularsa, travma ile eğrilmiş ya da burun ucu asimetrik, burun kanatlarına agresif işlemler yapacağınız hastalarsa açık tekniğin avantajlı olduğunu düşünüyorum. Bugüne kadar binlerce burun ameliyatı yapmış bir cerrah olarak kişisel görüşüm; açık tekniğe hakim bir cerrahın elinde çok zor olgularda bile inanılmaz güzel sonuçlar alabilirsiniz. Ülkemizde standart insanların burun yapıları bile oldukça sorunlu. Anadolu coğrafyasında yaşayan insanların üçte ikisinde orta yüz deformitesi mevcut, yani yüz asimetrisi var. Burun kanadı sorunlarından asimetrik burun ucuna, travmatik çökmüş burunlardan aks eğriliğine kadar değişik ve zor olguların toplandığı bir coğrafyada asimetirk yüz de varsa açık teknik yaklaşım ile burun estetiğinde daha güzel sonuçlar alınabileceğini düşünenlerdenim. Sanırım yanlış bir algı olarak kapalı tekniğin sonradan geliştirilmiş bir yaklaşım olduğu düşünülüyor. Halbuki kapalı teknik birinci dünya savaşı sırasından beri gündemde olan bir yaklaşımdır ama yıllar içerisinde burnun estetik ve fonksiyonel problemlerini çözmede yetersiz kalmasından dolayı 25-30 sene önce açık teknik tanımlanmıştır. Yani, açık teknik sanılanın aksine daha güncel bir yaklaşımdır. Çok azda olsa böyle bir ihtimal olabilir ama kesi yapılan yeri karşı bakışta görme ya da anlama şansı zaten yoktur. Ama usulüne uygun kapatılan bir cilt de iz kalmaz. Ben açık teknikle ameliyat yaptığım hastalarımda kesi yerinde iz gibi bir sorunla karşılaşmadım.
 
''İZSİZ BURUN ESTETİĞİ YAPMAYALIM''
Açık, kapalı tercihi ülkeden ülkeye değişmektedir. Ancak örnek vermek gerekirse Burun estetiği cerrahisinin ileri düzeyde yapıldığı ülkelerden ABD ‘de vakaların 80’i açık teknikle yapılmaktadır. Uygun hastalarda zaman zaman kapalı teknikle ameliyat yapıyorum ve oldukça güzel sonuçlar alıyoruz ama daha önce belirttiğim gibi burada önemli olan kişinin burun yapısına uygun teknik ile çalışmak gerekir. Sadece açık teknik yaparım demek nasıl büyük bir hataysa, izsiz burun estetiği yapmalıyım, bu nedenle sadece kapalı tekniği tercih ederim demek de büyük bir hatadır. Farklılık, burun sırtındaki kıkırdak ve kemik dokuya ulaşmak için tercih edeceğiniz yola göre burun üzerindeki cildi ve eklentiyi ya tam ya da yarı şekilde kaldırmanızdır. Kapalı teknikte insanlar çok küçük bir kesiden girilerek ameliyat yapıldığını zannediyorlar ama bugün pek çok vakada burun ucu ve burun kanatlarının tüm yapıları burun içinden dışarı doğru çıkarılmakta ve işlemler yapılarak burna tekrar yerleştirilmektedir. Eğer sorunum büyükse, burnumda aks eğriliği, asimetrik burun ucu veya travma ile çökmüş bir burun yapısı varsa, aynı zamanda fonksiyonel (burun tıkanıklığı) problemleri de çözmek gerekiyorsa açık teknik bize mükemmel bir ameliyat görüş alanı sağlayacağından açık tekniği tercih ederdim. Çünkü biliyorum ki zor vakalar da uzun dönemde yaşayacağımız burun ucu düşmesi, burun tıkanıklığı gibi problemleri açık teknikte yaşama şansımız daha azdır. Özellikle valv bölgesi sorunlarına kapalı teknikle yeteri kadar hakim olunduğu kanaatinde değilim.”


Kaynak : http://www.radarhaber.com/haberler/29/burun-estetiginde-italya-ve-kore-birinci_4190.html