RADARHABER / ERZURUM
Türk eğitim sisteminin öteden beri eğitimli cahiller üretmekte çok başarılı olduğunu söyleyen Demokrat eğitimciler sendikası (DES) Genel Sekreteri İshak Çelebi, ''Dünyanın her anlamda büyük bir sıçrama ve evrilme yaşadığı bu çağda asıl cahiller okuma yazma bilmeyenler değil, eski öğrendiklerini unutmayan, yeniden öğrenmeye, değişime ve dönüşüme kendini kapatanlardır'' dedi.
Teknolojik, ekonomik, kültürel, bilimsel ve sanatsal anlamda emperyalist gelişimini tamamlamış devletlerin gelişen ve gelişmekte olan ülkelerdeki insanlar üzerinde sistemik bir baskı, zihinsel bir sömürü ve nitelikli beyin göçü gerçekleştirdiğini söyleyen DES Genel Sekreteri İshak Çelebi, eğitim sistemimizin önemli sorumluluk taşıdığını kaydederek, farkındalık telkininde bulunduğu basın toplantısında şunları söyledi:
DİYALOGCU EĞİTİM SİSTEMİ
Kolay idare edebilmek için uniform bir dünya gençliği yaratılmak isteniyor. Emperyal güçlerin ve yerli temsilcilerinin çok yönlü, proaktif hafıza silme ve algı yönetme mekanizmaları var. Medya, sanat, kültür ve internet dünyası bu iş için biçilmiş kaftan. 21. Yüzyılda Dünya’daki birçok emperyal ülke popüler kültür üzerinden gençler üzerinde fiilen veya dolaylı olarak hâkimiyet kurmak istiyor. En etkili karşı politika bilimsel, nitelikli, parasız ve demokratik eğitim sistemidir. Gençlerimizi kolektif ve soran-eleştiren bir bilince ulaştıran sorgulama altyapısına sahip diyalogcu bir eğitim sistemidir. Fırsat eşitliği ilkesine dayalı bir eğitim sistemi gençleri özgüven sahibi, eleştiren, sorgulayan, paylaşan bir karakter özelliğine taşır. Türkiye’de okullarda öğretilen müfredat ezberci sisteme kenetlidir. Öğretmen söyler öğrenci yazar, ders esnasında öğrenci sadece bir dinleyendir; düşünmeyen, sorgulamayan. Üniversite sınavına yahut TOEG’e hazırlanılması sağlanan bir yarış atı.
BİLGİSAYAR OYUNLARI VE GENÇLİK
Emperyalist ülkeler, teknolojiyi de kendi amaçları için kullanıyorlar. Çocuk ve gençlere dayattığı bilgisayar oyunları sayesinde gençler evlerinin bir odasına kendilerini hapsediyorlar, gerçek dünya ile ilişkilerini koparıyor, saatlerini bazen de günlerini bilinçaltlarına subliminal mesajlar yapıştıran oyunların içinde geçiriyorlar. Oyunların içinde çeşitli propagandalar bulunuyor. Örneğin, ABD patentli ‘America’s Army’ adlı oyun maharetiyle ABD ordusuna başka ülkelerden dahi katılım talebi patlaması oldu. Bunun gibi daha birçok ülkenin birçok oyunu var. Bu oyunların şiddet eğilimini de artırıyor. Popüler kültürün gençlerin zihin dünyasına formatladığı akıl; Kendin için çalış! Kendin için yaşa! Bencillik, hazcılık ve konformizm. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın FATİH projesini eğitim için FETİH projesine dönüştürme konusundaki azim ve gayretlerini desteklemek gerekiyor.
KOLEKTİF EĞİTİM VE ÖRGÜTLÜLÜK BİLİNCİ
Emperyalist merkezlerin yaratmak istediği kozmopolit liberal gençlik anlayışı örgütlü ve kolektif yaşamayı, direnmeyi, hesap sormayı, sorgulamayı aşılamaz. Kendisi mütekâmil anlamda örgütlü olan emperyalist güç merkezleri gençlerin bireysel olarak yaşadığı, sadece kendi çıkarlarını mevcut toplumsal düzen içinde düşündüğü ki ancak bu şekilde halk yığınlarını kontrol altına alabilecekleri bir toplum isterler. Bu nedenle eğitim sistemimiz okuldan başlayarak bu yapıya karşı kolektif bir eğitim anlayışı aşılamalıdır. Çocuk okulunu toplu bir çalışmanın verdiği başarıyı, katkıyı görerek bitirmelidir. Örgütlülüğü deneyimleten bir okulun kişiye katabileceği en önemli şeyler sorumluluk bilinci, dayanışma, sevgi ve fedakârlık bilincidir.Bizim gençliğimiz bulunduğu örgütsel yapı ve toplulukta emir almaktan, örgüte karşı olan sorumluluğunun bilincine varamadığı gibi, kendiside aslında bir sorumluluk bilincine sahip olamıyor ve bazı şeyleri istediği için değil sadece emir aldığı veya öyle dedikleri için yapmak durumunda kalıyor. İlkel, ideolojik öykünmeli örgütsel anlayış ve geleneğimizin değişmesi de çağdaş ve demokratik eğitimle olabilecektir.
Kaynak : http://www.radarhaber.com/haberler/26/egitim-sisteminde-savunma-refleksi_8125.html